arabası olmayıp üçüncü köprüye sevinmek

Hüloooooğ diye sevindirecek olaylardan biridir...

istanbul da olmayıp marmaraya sevinmek gibidir.

beyni olmayıp entry girmekten daha iyi olan eylem.

Trafikten müzdarip insandır.
(bkz: Sen hiç istanbul da trafikte kaldın mı kardeş)

o bir akp'dlir.

Otobüs geçmeyecek mi bu köprüden ayrıca memleketine kazandırılan bir esere sevinmektir. Her şeyde menfaat arayanların zoruna gider. Evet.

Muhtemelen araba alsa da yolunun o köprüden geçmeyeceği halde sevinen kişidir.

at kafalı olmaktır.

ankaralıların marmaraya sevinmesi gibidir.

türkiye böyle...kendi gecekonduda yaşayıp, dünyanın en pahalı kaçak sarayını da savunur o adamlar. iyice sıkıştırırsan, soyuyosa beni soyuyo, der.

Arabayı bırak parası olmayıp sevinen ınsanlar.

aklı başında kimse, ülkesine bir şeyler inşa ediliyor diye üzülmez. köprü, tünel, tüp geçit vs. bunlar halk için yapılan ve halkın kullanımında olan yapılar. yani yapılması elbette iyi bir şeydir.

sorun yapılış şeklinde bitiyor.

dünyadaki örnekleri incelenip maliyet kıyası yapılır önce mesela.

sonra doğaya ne kadar zarar verdiği, zarar vermeden yapılabilirliği incelenir.

bu ak kardeşler diyorsa ki -kardeş dünyada buna benzer yapılara ve maliyetlerine baktım, bundan aşağısı mümkün değil.

ya da - kardeş bu köprü doğayı katletmeden yapılamazdı.

o zaman eyvallah derim.

öyle taş üstüne taş koyan herkesi bilip bilmeden alkışlamak, kusura bakmayın ama cahillikten başka bir şey değildir.

es kaza arabası olanın da geçememesi ayrı bir ironi.