bugün
- icardi190522
- stanleywhite11
- alınan en güzel iltifat9
- artificialintelligence15
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- bik bik'in balona binmesi26
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- bir kadının yemek ısmarlaması12
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- futbolcu ismiyle nick almak9
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü18
- kanınıza rengini verir misiniz16
- abır nerede sorunsalı8
- arkadaşlar biri var8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır32
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- nickli başlık açanlar çaylak yapılacaktır8
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak11
- uzağı göremeyen insan18
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- vatandaşlık farkı alan otel10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı11
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı48
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- aristoteles'in orta yolu10
liv ullmann ve erland josephson'un başrollerinde oynadığı 1976 tarihli ingmar bergman filmi. bir psikiyatristi canlandıran liv ullmann'ın zamanla kendisinin hastalarının durumuna düşmesini anlatır. dr. jenny isaksson'un (liv ullmann) kabus görüntüleriyle olsun, ullmann'ın kriz sahnelerindeki performansıyla olsun bergman'ın ve ullmann'ın en iyi filmlerindendir.
orijinali dört bölümlük bir dizidir, sinemada gösterim için bu dört bölüm biraz da kısaltılarak birleştirilmiştir.
orijinali dört bölümlük bir dizidir, sinemada gösterim için bu dört bölüm biraz da kısaltılarak birleştirilmiştir.
izlediğim en iyi bergman filmlerinden birisidir. çocuklukta içe bastırılan duyguların dışavurumunu fazlasıyla iyi anlatmıştır film. ve film buram buram acı ile doludur. jenny'nin bir çığlık sahnesi vardır ki, insanın içi acı ile dolar taşar. liv ullmann'ın ne denli iyi bir oyuncu olduğu bu filmde anlaşılabilir zannımca.
filmde jenny intihar etmek için ilaçları içtikten sonra duvarda parmaklarını gezdirirken parmaklarının yavaş yavaş aşağıya düştüğü sahne fevkaladedir.
görsel
filmde jenny ve tomas arasında şu harikulade diyalog geçer:
"-Birinin küçük bir çocuğu dolaba kapatmasını anlayabiliyor musun? Sence ürkütücü değil mi?
+bence çok ürkütücü
+duygusal olarak yaşamının sonuna kadar çöküntü yaşamanın, duyguların sürekli olarak etrafında olmasının ve seni boğmasının ve dediklerini kimsenin anlamadığı bir çocuk olmanın nasıl olduğunu bilir misin?
+bilmem. inananlar için bir formül vardır.
-ne demek istiyorsun?
+bu formülü ezberledim.
-bana da verebilir misin?
+gerçek olduğumu hissetmem için birinin bana ulaşmasını bekliyordum. gerçek olup, bunu tekrarlamak istiyordum.
-"gerçek" demekle neyi kastediyorsun?
+bir insanın çıkardığı sesi duymak ve bu sesin sahibinin en az o ses kadar güzel olduğunu bilmek. birinin dudaklarına dokunmak ve saniyenin binde biri kadar sürede dudakların birine ait olduğunu bilmek."
görsel
filmin sonlarına yakın ise şöyle bir replik geçer, yine harikuladedir:
"kapıda durup iki yaşlı insanın birlikteliğine baktım. ayrılmaları gereken gizemli noktaya yavaş yavaş yaklaşmalarına. şerefi ve tevazuyu gördüm. bir an için sevginin her şeyi kapladığını fark ettim. hatta ölümü bile."
görsel
filmde jenny intihar etmek için ilaçları içtikten sonra duvarda parmaklarını gezdirirken parmaklarının yavaş yavaş aşağıya düştüğü sahne fevkaladedir.
görsel
filmde jenny ve tomas arasında şu harikulade diyalog geçer:
"-Birinin küçük bir çocuğu dolaba kapatmasını anlayabiliyor musun? Sence ürkütücü değil mi?
+bence çok ürkütücü
+duygusal olarak yaşamının sonuna kadar çöküntü yaşamanın, duyguların sürekli olarak etrafında olmasının ve seni boğmasının ve dediklerini kimsenin anlamadığı bir çocuk olmanın nasıl olduğunu bilir misin?
+bilmem. inananlar için bir formül vardır.
-ne demek istiyorsun?
+bu formülü ezberledim.
-bana da verebilir misin?
+gerçek olduğumu hissetmem için birinin bana ulaşmasını bekliyordum. gerçek olup, bunu tekrarlamak istiyordum.
-"gerçek" demekle neyi kastediyorsun?
+bir insanın çıkardığı sesi duymak ve bu sesin sahibinin en az o ses kadar güzel olduğunu bilmek. birinin dudaklarına dokunmak ve saniyenin binde biri kadar sürede dudakların birine ait olduğunu bilmek."
görsel
filmin sonlarına yakın ise şöyle bir replik geçer, yine harikuladedir:
"kapıda durup iki yaşlı insanın birlikteliğine baktım. ayrılmaları gereken gizemli noktaya yavaş yavaş yaklaşmalarına. şerefi ve tevazuyu gördüm. bir an için sevginin her şeyi kapladığını fark ettim. hatta ölümü bile."
görsel
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar