bugün

Kafasından günah uydurmuş bir kişidir. insanların hayatını zorlaştırmaktadır. Bir insanın ömrü boyunca annesine "öf" dememesi mümkün müdür? Hele ki ergenlik çağındaki birinin...

Şimdi bir de ayete göz atalım:
"...onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine 'öf!' bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle." (isra 23)

Olay bu. Yaşlı anne ve babanın gönlü incitilmez. Yaşlılığından ötürü yaptıklarından dolayı azarlanmaz. Kibar davranılır. "Öf!" bile denmez. Bunaksa da, sağırsa da denmez...

Ama yaşlılığa erişmemiş bir annenin de "bana öf diyemezsin, hakkımı helal etmem" tarzı laflarla evladına psikolojik baskı yapmaya hiç hakkı yoktur. Anneleri kutsallaştırmayın. Anne olanlar da kendilerini kutsallaştırmasın. En azından "din"i alet ederek yapmayın bunu. Bugün "kezban" diye kafasını ütülediğin kız, yarın çocuk doğurunca kutsal hale dönüşmüyor. Ayrıca ayette baba da geçer. Sadece anne değil.

Anne–baba hakkı zaten çok büyük. Ama olduğundan ağır hale getirmenin de anlamı cidden yok.
Kişi değil ayet, dolayısıyla Allah.

Hani 'isra 23' diyorsun ya, hah işte onu bizim Coşkun bakkal yazmadı aplacım. Dil'e değil gönül'e bakar bu işler bu yüzden sakin olalım.
Kanlı canlı bir insandır bu sözü söyleyen "kişi". isra 23'ün ikinci yarısında "allah" sıradan bir anne hakkında değil, yaşlı anne–baba hakkında hüküm verir. Sıradan bir anneye öf denmeyeceğini iddia eden kişi, ayetin içinden cımbızla kelime çeken kanlı canlı insandır.

(bkz: ülkem insanının iq seviyesi)