bugün

pazar arabasını yanında yük etmek istemeyen annenin yapıcağı uyanık bir kurnazlık planıdır. pazara çıkmadan önce arar ne zaman gelicek sen işten ona göre pazara çıkıcam der. pazar arabasıyla git dersin yük etmek isyordur bin bir türlü bahane uydurur. ne zaman çıkıp ne zaman gelebiliceğini tahmini söylersin teyit için arada bir arar 'ben pazara çıkıyorum ona göre' diye ayarıda bindirir sana.

pazarda gezip görüp bulursun anneyi. elinde masum iki poşet 'kadının günahını aldın hıyar' demeye kalmadan anne pazarcıya, şunu ver, şunu ver 2 kilo şundan, 3 kilo şundan diye diye 10 poşet yapar.

poşet dediğimiz malzeme yavaş yavaş çimento poşeti ağırlığına dönüşüyor surat kızarsada bozarda taşıyacaksın. 'ağğ anacım markete git ücretsiz araba getirsin' bile diyemezsin alacağını almıştır kesin bir talimat gelir ve 'sen poşetleri eve götür' arkasından masumiyetle ben mandonaz sarımsak alıp gelicem der. yüklenirsin poşetleri ayak, kol bir tarafa gövde, kafa bir tarafa çeke çeke eve gidersin pestilin çıkana dek.

anne işte bişey de denmiyor.