bugün

hayatımdaki en büyük üzüntülere sebebiyet veren şeydir.

ilk okulda farkettim bu durumu. bir gün salak salak sallarken salıncağın demirine çarptım beslenme çantasını. içinde kavanoza koyulmuş ayran, plastik kahvaltılık tabağına koyulmuş köfte, yoğurt kabına konmuş kızartma vardı. kavanoz ve plastik kahvaltılık kırılmış, kızartmaların ağzı açılmış, çantanın içi iğrençlik panayırına dönmüştü. yiyemicektim işte. oysa annem ne kadar da uğraşmıştı sabahın köründe. oturdum ağladım. köfteleri yedim yine ayranlı falan dinlemedim. neyse bari onları kurtardık diye biraz teselli oldum. ama bugün gibi hatırlarım o günkü üzüntümü. o günden beridir çok dikkat ederim annem bi yemek hazırlayıp yanıma verdiyse.

ama yinede oluyo bazen kazalar.

2 akşam önce köfteyi düşürdüm yere. toprağa düştü ekmeğin arasından. öyle moralim bozuldu ki. ilk okul günleri geldi aklıma yine. ayranlı kızartmalı köfteleri yiyişim. sonrasındaki hafif iç rahatlaması... aldım toprağa bulanmış köfteyi. su döktüm biraz üstüne temizledim. sonra yedim anasını satim.. bildiğiniz toprak kokuyodu. toprak ana. ana...