bugün

annenin çalışmakta olduğu işten emekli olma suretiyle ayrılması sonucu oluşan durumdur...

eğer hayırlı bir evlatsanız bu duruma ilk tepkiniz "kadıncağız yıllarca hem işle hem evle uğraştı artık dinlenmesinin zamanı gelmişti" şeklinde olur. ancak annenin artık 24 saat evde olmasının yarattığı olumsuzluklar kısa sürede fark edilir.

artık evde sürekli kadın programları izleyen, günde üç defa temizlik adı altında evin altını üstüne getiren, ve her daim dırdırıyla başınızın etini yiyen biri bulunmaktadır.
evdeki huzurunuz kaçmıştır artık. geçmiş olsundur...
menopoz alameti farikası.
Annenin ev içinde kendini gerçekleştirmeye çalışma, ev ile bütünleşip başlı başına bir sistem oluşturma çabalarıyla başlayan süreçtir. Bu arada, çalışan anne babanın yetişemediği ve kendiniz yaptığınız her gün olağan yaptığınız işleri** üzerine alınarak bunları kendi kontrol altına almak isteyecektir. Dakikası dakikasına yapmaya alıştığınız işler aksamaya başlayacak, annenin "aman evladım ben yaparım" ısrarları sonunda sizi pes ettirecek ve dağınıklığa sevk edecektir.
Elbette ki anne, bu işlerden bir süre sonra sıkılacaktır ama artık çok geçtir. Arkasında paspal, düzensiz, arkasını bekleyen aile fertleri bırakmıştır. O da, yapmaktan farkında olmadan keyif aldığını düşündüğüm işi yapar. ***
artık pılı pırtıyı toplayıp evden ayrılma vaktinin geldiğini gösteren durumdur. aksi taktirde geçirilecek ilk cinnette anne katili olunması muhtemeldir... aman diyeyim.*
aynı anda hem iş yerinde hem de evde çalışan anne emekli olunca birdenbire boşluğa düşer ve bunun zararları aile fertlerini de etkileyecek cinstendir. mesela;
-beyin yorgunluğundan dolayı geçmişte yaşanan olaylarla ilgili detaylar tek tek aklına gelecektir. bu olaylar genellikle kaynana&görümce ile ilgili olduğu için kabak babanın başına patlayacaktır.
-emekli olduktan sonra rahatlığın tadını alan anne "ben çalışırken neden kimse bana yardım etmiyordu" şeklinde feryadı basınca kabak bu sefer çocukların başına patlar.
ilk zamanlar bu böyledir. anne güzelce dinlenir, temizliğini yapar ama yapacak bir şey kalmayınca asıl sorun patlak verir;
"canım sıkılıyor, yıllardır çalışmaktan arkadaş edinememişim."
akşamları eve gelip odanıza çekildiğinizde, surat beş karış oturur,neden öyle olduğunu sorduğunuzda "tüm gün sıkılıyorum, sizde odanıza çekiliyosunuz"der.
zordur zor..
*
ilkokul ve lise caglarında eve okuldan eve geldiginde seni kısıtlayacak birisi olmamasından dolayı cıkıp doya doya top oynanır sokaklarda gezilir karışan eden yoktur. annenin işten gelmesine yarım saat varken eve gidilir sanki iki satten beri ders calışıyormuş imajı verilir. işte emekli oldugunda herşeye sinir olmaya başlarsınız hele anne. yogun çalışma ortamından sonra eve ve sabah programlarına bakınca yaklaşık bir yık süren bir sıkıntı safhası gecirir hem dünyayı kendine hemde size dar eder. ama yine annedir kızılmaz.
hayatın sonu olarak algılanmaması gereken durumdur. paranız varsa başka ev tutularak hızlı bir şekilde atlatılması mümkündür. bunun dışında anneyi psikiyatriste götürmek de bu dönemi atlatma açısından iyidir, hatta birlikte gitmek gerekir. ama kesinlikle en iyi çözüm eve çıkmaktır.