bugün

küçükken yapılması gayet doğal karşılanan durumdur.*
belli bir yaşa geldikten sonra erkek çocuğunda tehlikeli düşüncelere ve cinsi sapıklığa yol açabilecek durumdur.
annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından.
annemin cenazesinde kılmadığım namaz kadar masum
annemin mezarta$ındaki imla hataları kadar sarho$
annemin vasiyetindeki
'oğlumu benim yanıma gömmeyin sakın' maddesi kadar sevecendin.

bazı eski romanlar
'yıl bin dokuz yüz bilmem kaç' diye ba$lardı,
ben çocukluğuma, çocukluğumun çocuk romanına
senin oyuncaklarının ellerini kırarak ba$ladım.
ben her sonbahara hep yaz'ı kırarak ba$ladım.
yazları kırarak sonbaharlara başlamak..
bunlar benim sevi$irken kaybettiğim sava$lardı!

'firari bir aşka saklanacak kalp bulmak
anneme talip olan yalnızlığın sorumluluğundaydı'.
belki o kadının ölüm nedeniyle ısınan gözlerin
uzak $ehirleri hatırlatan soğukluğunda
bir kalp bulmak
bir kalbe çevrilemeyecek bir teklif sunmak
okyanusları birle$tiren hayali aradenizlerin sonundaydı!
ah, nasıl unuturum
ah ben nasıl unuturum ki
annem lohusayken karnına bir gül koymu$tu!
gül bu
durur mu hiç yerinde
annemin karnına yepyeni bir rahim oymu$tu!
benim çıktığım rahim, cehennem
gülün oyduğu rahim, cennet!
bütün bu mağaraların demir zemberek kapılarında
babamın spermlerinin yazdığı metinler
kutsal ihanet metinleri, kutsal cehalet yeminleri
ölü karde$lerim
doğmamı$ kardeşlerim
doğmamı$ melek karde$lerim, peygamber karde$lerim, cin karde$lerim
hepsi
ama hepsi, karanlığın serseriliğinde pervasızca donmu$tu!
annemin öldüğü gece kazıdım kafamı!
kazıdım kafamı kafatasıma kadar!
siyah bir ti$ört giydim, siyah bir pantolon
siyah çoraplar ve siyah botlar
simsiyah bir palto giydim! simsiyah bir gece giydim yüzüme!
sana geldim yas tutar gibi
sana geldim yağmur altında, bütün atları yaralı bir posta arabası gibi
annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
'beni annemin yanına gömme sakın' dedim sana
'beni hiç gömme, ben hep burada kalayım'
'bu evde çürüyeyim senin ıhlamur kokan yatağında'
'bu evde dökülsün etlerim
yaz'ı kırarak sonbahara ba$layan bir ağacın döktüğü yapraklar misali'
annemin elini öper gibi öptüm yine seni dudaklarından
sonra alnıma götürdüm dudaklarını ince ince, kibarca
'affet beni anne' dedim
'affet, tüm bunlar bir ölünün hayatta kalma heyecanından!'
'firari bir aşka saklanacak kalp bulmak
anneme talip olan yalnızlığın sorumluluğundaydı'

anne dedim, an dedim, yal'an dedi..
Ayrilirken olur o. Yaklasik bir saat once hatta. Olumu kalimi, ayriligin son saniyelerinde gozunden gecirir, bir daha hic goremeyecekmissine opersin anneni, neresi gelirse dudaklarina. Eli, yuzu, gozu, dudaklari, yanaklari. Opersin doyasiya, her durumu hayal ederek. Babadan yanan dilini, yakmazsin bir daha annede. Gurbet cok boktan sey a dostlar. Gonul ister, derinlesek ciziklerinde, burusan teninde yaninda olasin ama iste hayat...
Avrupanin %98 inin yaptigi versustur.
Ne gereği var boyle şeylerin ellerinden ayaklarından op kadının bırak dudaklarını baban opsun kardeşim.
kendisini babasının yerine koyan malların yaptığı eylem.