Anneanne.
Anneanne evi denilince orada olmasını en çok özlediğim aklıma gelir.
sehpa üzerinde duran çeşitli ilaçlar.
çiçek desenli kumaşlar.
kekik kokusu.
Siyah beyaz resimlerdir.
Yanya köftesi ve arka oda.
bariz bir şekilde çocukluk yıllarının unutulmaz pek çok hatırasını da kapsar.
Oz büyücüsü gibi ev mübarek. her tarafta kaynayan ot kokuları. 1100 km uzakta ama hala bunumu meşgul eder o kokular.
Anane evidir.
Sandıktır.
Daktilodur.
Karadeniz dalgalarının sesidir.
Dinginliktir.
Su boreğidir.
Kızartmadır.
Bahçedir.
Ananedir. Sarılıp öpesim geldi özledim.
Kuzenlerle ve kardeşlerle geçen musmutlu bir çocukluk. *
Kokusu başkadır.

Dedemin barfiks salıncağı.

Kışın sobalı odadan tuvalete gidebilmek için mont giymek.

Dedemin dolap içinde sakladığı rondo bisküviler.

Allah rahmet eylesin yaşasaydı 106 yaşında olacaktı dedişkom.
liseliler bilmez.

görsel
çok fazla kalmamak
dayının çocukları
gömme dolapta bulunan şekerler.
Traktör sürmek, bahçeden meyve toplamak, sabah amcaoğlu ile küçük taştan sahada futbol oynamak.
sobalı odanın cayır cayır yanması, odadan çıkanın useyin bolt gibi geri dönmesi, yer yatağı döşek, hafif rutubet kokusu.
ilk arabam.

görsel
Lcd nin üzerindeki dantel örtü.

Üçgen şeklinde evet.
mis gibi kokan göçmen böreği...
Demode desenli koltuklar.
Beton yorgan.
Yazları sabahın erken saatlerinde balkondaki küçük sedirinde otururken bulduğum, mis kokusunu içime çekmek için küçük bedenimi yeleğinin altına soktuğum " gel kuzum " diyen anneannem. Onun evi her şeyi ile hafızama kazınmış. Öyle ki mahallesinde kaldırım taşı değişse anlarım. Evin içindeki küçük kömürlük, salondaki o gizemli hava ve güzel koku, kışları çıtır çıtır yanan soba, tv dolabı, canımın içinin o güzel yatak odası, dönerek inen o eğlenceli merdiven, oyun oynarken saklandığımız merdiven boşluğu, apartmandaki kırık havalandırma camı...
Keşke yaşasaydı da " özledim yanına geliyorum " demek için arayabilseydim. Şimdilerde o ev başka birinin ve ben ölümü ile beni yıkan anneannemin soğuk Mezartaşına sarılabiliyorum sadece ve ona fısıldıyorum " seni çok seviyorum, çok özledim, bu hayatta hiç kimse senin kadar sevmedi beni gülom. "
anneannem normal anneanne tanımı dışında olduğu için koca ikea minderleri ve koltukları, dedemin plak koleksiyonu ve noel kurabiyeleri pişirdiği kocaman fırını hatırlıyorum..
fiskos danteli etekleri fırfırlı olanından.
Traktör sürmek tavuk ve kedi kovalamak köpek sevmek mis gibi doğal sebzeler temiz hava.
ve de iğrenç kokan hayvan dışkıları.
boş bidonları verip hadi guzum şunları dolduruver sözünü duyduğum yerdir.
ayakkabılar giyilip hemen tatlı su çeşmesine gidilir.
gözlerdeki mutluluk paha biçilemez.
pekmez, zeytin, bahçedeki meyve ağaçları.
iki divan ve divanların üzerindeki düzgün dikdörtgen yastıklar. 6-8 tane kadardı bu yastıklar ve her gittiğimizde kadının yastıklarını yere diklemesine koyup ev yapardık kafamıza göre.