bugün
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı19
- yazarlar neden bu nickleri kullanıyor9
- küçük memeli kadınlar9
- arkadaşlar bik bik geldi12
- heykel sanatını putla bağdaştıran yobaz14
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi13
- icardi190522
- anın görüntüsü9
- kadıköy de pidecide yediğimiz efsane kazik13
- jose mourinho40
- magicovento10
- sözlükteki tipleri çok takmamak lazım10
- içine şeytan girse ne yaparsın14
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü9
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- uludağ sözlük'ün en çekici erkeği kim12
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi14
- eşcinsellere hasta diyen hastalıklı insanlar21
- yazarların sevdiği şehirlerarası yollar8
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması17
- istan ekini türkçeden kaldırmak8
- albay kemal15
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması16
- sözlükçü kemalistlerin mide bulandırması9
- hadise'nin parasız erkeklere tepkisi40
- yazdan nefret etmek10
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift14
- a haber için 3 kelime yakıştır9
- güçlü kadınların ortak özellikleri14
- türklere peygamber gönderilmemiş olması9
- sözlükte artık yazılamayacağı gerçeği8
- erkeklerin meme tercihi11
- osman gökçek8
- zalbert ramstein16
- üstteki yazarın sevdiği iki şey8
- mfö'nün en güzel şarkısı14
- kadınları öldüren bir virüs yaratıp dünyaya salmak20
- hazır olun yeni pandemi geliyor13
- 8 bin lira maaş teklif edilen öğretmen13
- evliliklerin çoğunun para yüzünden bitmesi10
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız14
- diyanetin bütçesi emekliye dağıtılsın13
- iki çift bir masada nasıl oturmalıdır8
- gizli samyel ile evlenmek12
- türkiye cidden almanyadan daha iyi16
- yahudileşmiş türk13
- erdoğan yargılanınca akplilerin savunmaları13
- dünyanın patlama ile oluştuğuna inanmak22
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı16
- tek eşliliğin çok güzel bir şey olması10
şüphesiz ki bayramların en zoru, en anlamsızı, en mutsuz geçen bayramıdır.
20 küsür yıllık hayatınızda, her bayram yaşanan monoton şeyleri artık yapmazsınız.
bayram sabahı anneniz yanınıza gelir ve sizi uyandırmaya çalıştırır. oysa siz dün gece sabaha kadar oturmuş ve ezandan az önce uyumuşsunuzdur. bunu bilmeyen ya da bilmemezlikten gelen anneniz sizi hunharca yöntemlerle uyandırır. *
güç bela uyanırsınız, yüzünüzü yıkarsınız. babanız çoktan namaza gitmiş ve ön saflardan yerini almıştır. siz de üstünüzü başınızı giyinip çıkarsınız cami yollarına. camiye vardığınızda sokakların bile dolu olduğunu görürsünüz. sonra sokağa serilen pikelerden boş bir yer gözünüze kestirirsiniz ve oturursunuz. yıllardır hala bayram namazını önündeki takip etmeden kılamayan bünyeniz, yanındakine ve önündeki bakarak, onun yaptıklarını yaparak namazı bitirir.
ardından yoldaki fırından 2 sıcacık ekmek alırsınız ve evin yolunu tutarsınız. anneniz çoktan güzel bir kahvaltı hazırlamıştır. ablanız-kardeşiniz sofrayı hazırlamakla meşguldür. içeri girersiniz ve annenizin elini öpersiniz. o sizin alnınıza sıcacık bir öpücük kondurur. kardeşinizle-ablanızla bayramlaşırsınız...
az sonra balkondan bakarken babanızın geldiğini görürsünüz. sağıyla soluyla selamlaşarak bayramlaşarak eve gelmektedir. dağ gibi babanızı şöyle bir süzersiniz, içiniz cız eder baktıkça.
kapı çalar ve evin babası içeri girer. siz ve ailenizin tüm bireyleri kapının ağzında beklemektedir. tek tek babanın eli öpülür ve bayramlaşılır. harçlıklar cebe indirilir tabiiki.
ve hep birlikte kahvaltı sofrasına geçilir. gırgırla şamatayla geçen kahvaltıdan sonra ziyaret ve misafir ağırlama olayı başlamıştır, asıl maraton odur işte...
evet, ilk kez ailemden uzaklarda ve onlarsız bir bayram geçiriyorum. benim için bayramın hiç önemi yok, annemin babamın elini öpmeden geçirdiğim bir bayramın benim için önemi sıfır.
özlüyorum, ancak hayat şartları denilen lanet şey bunu dayatıyor bana.
anne- baba sizi seviyorum. iyi bayramlar...
20 küsür yıllık hayatınızda, her bayram yaşanan monoton şeyleri artık yapmazsınız.
bayram sabahı anneniz yanınıza gelir ve sizi uyandırmaya çalıştırır. oysa siz dün gece sabaha kadar oturmuş ve ezandan az önce uyumuşsunuzdur. bunu bilmeyen ya da bilmemezlikten gelen anneniz sizi hunharca yöntemlerle uyandırır. *
güç bela uyanırsınız, yüzünüzü yıkarsınız. babanız çoktan namaza gitmiş ve ön saflardan yerini almıştır. siz de üstünüzü başınızı giyinip çıkarsınız cami yollarına. camiye vardığınızda sokakların bile dolu olduğunu görürsünüz. sonra sokağa serilen pikelerden boş bir yer gözünüze kestirirsiniz ve oturursunuz. yıllardır hala bayram namazını önündeki takip etmeden kılamayan bünyeniz, yanındakine ve önündeki bakarak, onun yaptıklarını yaparak namazı bitirir.
ardından yoldaki fırından 2 sıcacık ekmek alırsınız ve evin yolunu tutarsınız. anneniz çoktan güzel bir kahvaltı hazırlamıştır. ablanız-kardeşiniz sofrayı hazırlamakla meşguldür. içeri girersiniz ve annenizin elini öpersiniz. o sizin alnınıza sıcacık bir öpücük kondurur. kardeşinizle-ablanızla bayramlaşırsınız...
az sonra balkondan bakarken babanızın geldiğini görürsünüz. sağıyla soluyla selamlaşarak bayramlaşarak eve gelmektedir. dağ gibi babanızı şöyle bir süzersiniz, içiniz cız eder baktıkça.
kapı çalar ve evin babası içeri girer. siz ve ailenizin tüm bireyleri kapının ağzında beklemektedir. tek tek babanın eli öpülür ve bayramlaşılır. harçlıklar cebe indirilir tabiiki.
ve hep birlikte kahvaltı sofrasına geçilir. gırgırla şamatayla geçen kahvaltıdan sonra ziyaret ve misafir ağırlama olayı başlamıştır, asıl maraton odur işte...
evet, ilk kez ailemden uzaklarda ve onlarsız bir bayram geçiriyorum. benim için bayramın hiç önemi yok, annemin babamın elini öpmeden geçirdiğim bir bayramın benim için önemi sıfır.
özlüyorum, ancak hayat şartları denilen lanet şey bunu dayatıyor bana.
anne- baba sizi seviyorum. iyi bayramlar...
günaydın baba. bugün bayram mı. senin olmadığın bi evde bayram nasıl olur ki.bizden ayrısın, senden ayrıyız. sensiz geçirdiğimiz ilk bayram. gözümü açtığımda annemin bana sarılıp bayramımı kutlarken titrek bedeni ve sesiyle ağlaması perişan etti beni. yanımızda değilsin. bayram günleri güler yüzün, neşeli halin bizi hep mutlu ederdi. birlikteydik hep. şimdi ev sessiz, sensiz. evimizin neşesi yok. kalktığımızda gözlerimiz istemsiz seni aradı, yüreğimiz seni aradı. herkes sessiz.neyin olduğunun farkındayız ama bunu birbirimize söyleyecek gücümüz bile yok. gücümüz sendin bizim. belki seni bir oğul ve evlat olarak gururlandıramadım, mutlu edemedim beni affet. seni çok özledik. herşeyin tesellisi oluyormuş. sevgilinin, arkadaşın.. ama senin tesellin yokmuş babam. sabah üstümüze üstümüze geliyor, nerdesin.. senin yokluğunu bize hissettirmemeyi kim becerebilir ki baba? hiç kimse..bi bayram sabahı sesini duyamamak ne acı..
bayramlardaki en kötü gündür.
o bayramın bayram havasında geçmediği gündür. onlardan ayrı kalmanın verdiği üzüntüden bayram neşesi kaçar insanın tat alamaz... sıradan bir güne döner o gün.
bayramın eziyete dönüştüğü gündür , yıllarla alışılır tabi ama o ilkinin burukluğu çok sağlamdır.
yaşamak için başkalarına(aileye, vb.) bağımlı olmayı tercih eden bireyler için üzücü bir sabah olabilir, lakin onların daima hayatınızda olmayacağını ergenken filan kavramanız gerkiyorrdu. insan ölümlüdür evlat.
güncel Önemli Başlıklar