anketör olmanın zorlukları

kimsenin sizi umursamaması en büyük zorluktur.

-Anket paralarını parça parça alma
-Yazın pişme, kışın donma
-Anket başına para alma
-Yol,yemek ve sigortanın şansa kalması
-Hırsız, boş gezenin boş kalfası, kızlara yavşayan, pazarlamacı sanılmak
-Sürekli şarjı biten laptopla iş yapma

Milletin ağız kokusunu çekmeye muhtaç olunan bir iştir.

potansiyel yan kesici olarak algılanmak zorluklardan sadece biridir. Hal böyle olunca insanlar bu ürkekliklerini çeşitli bahaneler öne sürerek bastırmaya çalışırlar, anket yapılmak istenen kişinin ya acelesi vardır ya da ocakta yemeği.

-tak tak
+kim o?
-anketör.
+...........

işte bu bir dramdır.

Anketörler toplumun en alt tabakasıdır. Hani kast sistemi var ya işte yöneticiler , soylular , zenginler , büyük toprak sahipleri , paşalar , devlet memurları , hür vatandaşlar , köleler vs diye aşağı doğru gider. Buraya hayvanlar ve bitkileri de ekleyelim sırasıyla. Hatta ölüleri de ekleyelim ve en sonuna da anketörleri koyalım. işte anketör olmak budur. Toplumun en alt sınıfı anketörlerdir. Kaldırımdaki izmarit kadar ya da tuvalet taşının kenarında kalmış bok kadar değeri yoktur insan gözünde.

Denk geldiğim zaman anket sırasında çay ısmarlayıp sigara ikram ettiğim geneli Ünv. Okuyan öğrenci olan Parlak beyinlerdir. Severim kendilerini.