bugün

"bu ne amk anketin kültürü mü olurmuş?" diyecekler için el tanım: sözlük kültürünü benimseyememiş zatların hiç olmazsa anket kültürünü idrak edebilmeleri için açıklayacağım kültür biçimidir. ben yaptım oldu. ayar vermeye meyilli kudurgan ruh; yan tarafta sözlük kızlarının pankreas ağırlıklarına kadar inceleyen zilyon tane gereksiz başlığa davet ediyorum seni.

efenim anket nedir? kelime manasını irdelemezsek, sözlüklerde artık kural dışı sayılamayan, zira önü alınamayan zımbırtıdır. esasında sorun anket başlıklarda değil, bu başlıkların boku çıkarılarak açılmasındadır. pek tabi örnek vererek açıklayacağım. konumuz şarkılar olsun. şöyle bir başlık var mesela.

-dinlenesi türkçe şarkılar.

güzel, şarkılar ile ilgili bir anket açılmış. bu "dinlenesi" ifadesi esasında birçok şeyi kapsayabilir. dinlerken zevk alınan, göz dolduran, duygulandıran, bacak tireten, maziye götüren vs. zira kişinin bünyesinde herhangi bir his oluşturmuş ki dinlemiş bu şarkıyı. özür dilerim adeta bir embesile hitap eder gibi yazdığım için lakin net olmaya çalışıyorum. mevcut başlıkta şarkı adı verecek olan yazarlar, bu şarkıyı dinlerken nasıl bir hisse sahip olduklarını tanım ile açıklayabilirler pekala. en nihayetinde "şarkılar" kategorisi için bu başlık yeterlidir. ancak ne oluyor? şu oluyor efenim.

-en mükemmel hisse kavuşturan şarkılar.
-ağlamaktan basur eden şarkılar.
-gülerken sümük fışkırtan şarkılar.
-acayip güzel şarkılar.
-acayipten de öte şarkılar.
-fareyi deliğinden çıkarıp yılanın yanına götüren şarkılar.
-mor ve ötesinden ziyade turuncu ve berisinden öte şarkılar.
-sürüm sürüm süründüren bıngıl bıngıl sallanan şarkılar.

daha da uzayabilir bu liste. "şarkılar"ı konu alan onlarca başlık... halbuki hepsi aynı başlık altında toplanabilir ve anket sevgisi ile dolup taşan zatlar o başlığı işgal edebilir. olabilir böyle şeyler valla bak. sanıyorum ki bu gereksiz başlıkların çoğalması "ehi ehi benim de başlığım var" isteğine yenik düşmüş yazarların sahiplenme güdüsüdür. çocukluklarına inip elmalı topitopun asfalta yapıştığı anı silmek isterim tabi. lakin kudretim sınırlıdır.

sana ne yarraam diyeceklerin gıdıklarına salça sürer, fırının ıssız boşluğuna armağan ederim. niyetim yargılamak değil, fikir beyan etmektir. öptüm kib bye.