Ben artık hayatta duyduğum, okuduğum hiçbir olaya normal denilebilecek neden-sonuç ilişkileri içinde bakamıyorum. Mutlaka ve mutlaka olayın tuhaf açıklamasına kayıyor aklım

Oldukça uzun süren bir içe kapanış ve değerlendirme süreci sonucunda katiyen normal olmadığımı anladım. Rana bana 'bu kadar içe kapanmak için uğraşmana gerek yoktu. Bana sorsaydın aynı şeyi söylerdim' diyor ama bence bu hesaplaşma da gerekiyordu. Çünkü anormalliğimi kendi içimde tutabilsem iyi de maalesef her şeyi yazılarıma da yansıtıyorum. Bu nedenle hesaplaşmamdan ve sonucundan haberdar olun istedim.

Ben artık hayatta duyduğum, okuduğum hiçbir olaya normal denilebilecek neden-sonuç ilişkileri içinde bakamıyorum. Mutlaka ve mutlaka olayın tuhaf bir açıklamasına kayıyor aklım. Enteresan yazı yazmanın temelinde de bu ilke yatar diyorsanız bunu da sizinle tartışmam, bunu da bilin... Hayatta her olaya mantıki ve rutin neden-sonuç ilişkisi içinde baksaydım ben de Serdar Turgut değil Hasan Cemal olurdum veya bir gazetede başyazar filandım. Örneğin; bu gazetede ciddi olarak adlandırılan gündem yazılarını yazarken nasıl sıkılıyorum, beynimi nasıl az zorluyorum bir bilseniz bana acırdınız, ne yapacaksınız ekmek parası işte...

Kafamın çalışma biçimine bir örnek olsun diye şu olayı anlatayım. Son günlerde ABD Başkanı Bush'un Paraguay'da kızını kullanarak ve gizli biçimde hayli büyük arazi satın aldığı haberi ingiliz gazetelerine dayandırılarak geldi bizim dış haberler ekibinden. Bu ekiple ilgili notlar da tutuyorum. Emekli olunca yazacağım hatıra kitabında bu ekibe hayli yer ayıracağımı tahmin ediyorum. Benim bu haberi duyar duymaz ilk tepkim 'adam Marduk'tan kaçmaya başladı' oldu. Biliyorsanız tamam, hala daha bilmiyorsanız da öğrenin. Marduk gezegeni 2012 yılında dünyaya çok yaklaşacak, bir dizi felaket yaşanacak. Bu tür gizli bilgilere sahip mason büyükleri tarafından kurulmuş ve en iyi teknik istihbarata sahip ülke olan ABD'nin, bu gezegenin yaklaşmasıyla birlikte yaşayacağı bilinen felaketlerden korunmak için dünyada birçok bölgede daha şimdiden savaş başlattığını düşünmekteyim. (Normal değilim dedim ya; meseleyi fazla kurcalamayın...) Hatta Kuzey Irak'ta kurulmakta olan israil dostu Kürt devletinin de bu hazırlığın en önemli adımlarından birisi olduğunu söylüyorum uzunca bir zamandır. (Tımarhanelik olabilirim tamam, bunu da tartışmıyorum) Şimdi bir Amerika Başkanı'nın durup dururken kendisine Paraguay'dan toprak satın almasının ne tür bir açıklaması olabilir?.. Üstelik bu arazi büyük su kaynaklarının üzerindeymiş. Acaba adamın Paraguaylı bir gizli aşkı var da ona yakın olmak mı istiyor ki... (Bu son cümleyle bizim Başkan Bush ile mülakat yapma umudumuz tamamen ortadan kalktı. Ben onun karısını yakından gördüm. Bir çaksa adamı iki seksen uzatır yere)

Tüm bu şık teoriyi yerle bir eden bir unsur var o da şu: Bu Marduk gelecekse, dünyaya güneyden yaklaşacak, bu da biliniyor. (Engin Ardıç söylüyor bunu. Evet o da zırdeli. Bu yüzden anlaşıyoruz onunla).

Bu yazıyı mizahi süslerle yazdım. isteseydim öylesine bir komplo teorisi kurardım ki; hepiniz bugün tir tir titrerdiniz. Bize kendi sorunumuz yeter. Depremimiz var ve ondan kaçış da yok. Şunu da unutmayın; o da yaklaşan Marduk ile alakalı.

Şimdi de ciddi yazımı yazmaya geçiyorum. Biraz Hasan Cemal'i düşünüp kendimi hazırlayayım bu acıya. Hasan, ABD Başkanı'nın Paraguay'da arazi almasını öğrenince, 'ne kadar iyi adam. Az gelişmiş ülkeye yardım edip, su dağıtıp hayır yapmak için almış olmalı' derdi yemin ediyorum. Bu kadar işte. Yorumu da biterdi orada. Tamam ben de deliyim ama elinizi kalbinize koyun da hangimizin yorumu daha enteresan onu itiraf edin. Deli meli, beni böyle çekeceksiniz... Henüz çözüm gözükmüyor. Sakinleştiricimi aldım, beynimi yavaşlattım, içimdeki ateş söndü. Ciddi yazıya başlayabilirim artık. Haydi baş baş...

serdar turgut
-alo, orası tımarhane mi?
-evet, yeriniz hazırlandı.