bugün

akıl sır alan bir şey değildir. nankörluk de denebilir ama, o kadar fil, karınca, kaplan, karga dururken neden bu yaratıcı gelip insanla uğraşır?

yılanlara, sümuklü boceklere de bir kutsal kitap, bir peygamber, bir ihsan, bir sorumluluk, bir namaz ver; biraz da onlarla uğraş. anlat onlara, "bak herkesi yarattım, en sona sizi sakladım, kiymetinizi bilin" de, rüyalarina musallat ol, başlarına ebabil kuşları ile taş yağdır, ibnelerden muteşekkil bir domuz nesli yarat, de ki "şarap içip insan yerseniz, üstüne bir de birbirinizi berinizden bafilerseniz, sizi hem bu dünyada yok ederim, hem de sonsuza kadar pişiririm".

düş yani yakamızdan...
monkey killing monkey killing monkey over pieces of the ground. silly monkeys, give them thumbs they forge a blade and where there's one they're bound to divide it, right in two.

maymunlar öldürüyor, maymunlar öldürüyor maymunları, yeryüzünün parçaları üzerinde. aptal maymunlar, sadece başparmakları ile onaylıyorlar ve bir kılıç yapıp, mutlaka kendilerini birbirlerinden ayırıyorlar, tam ikiye.

(bkz: tool)

(bkz: right in two)
maymundan geldik diyenlere kapak olmuştur.
hikmetinden sual olunmayan davranıştır.

evrimcilerin açıklaması gereken soru ise, 3/4 ü su olan dünyada sözde evrim geçiren canlılar neden 1/4 lük karaya çıkmış ve orada evrime devam edip zeki yaratıklar haline gelmişlerdir.

okyanuslarda karaya göre daha geniş yaşam alanı ve imkanları bulunmaktadır.