bugün

bazıları insan sevgisinden üstün tutar. problemin temel kaynaklarından biri budur.
insanı sevmeyen vatandaşta eksik olan sevgi.
beşeri değil ilahidir.
her kula nasip olmaz.
görsel
platoniktir.
allah tabikide sevilir bizim yaratıcımızdır.
görsel
şu iğrenç dünyada tutuntuğum, tutunabildiğim ya da tutunmaya çalıştığım yegâne duygu. yeni güne uyanma, nefes alma sebebim. zaten kalpte böyle yüce bi sevgi olmazsa atsın atmasın fark eder mi ki hiç?
insanı vezir edecek sevgidir. kalpten azıcık bağlılık bile insanı ummadığı yerlere getirir hem dünyada hem ahirette. o ki ne güzel vekildir. ona dayanan, güvenen, insanlardan değil o'ndan bekleyen asla mağdur olmaz. ne istediysem verene şükürler olsun.
Kulun rabbiyle olan ilişkisidir. Kimse karışamaz! Onun için bir kalbi kırmadan önce bir kez daha düşünün. Kırdığım kalbi ya Allah seviyorsa ?
yaşama tutunduran tek şey. farketmesek veya siklemesek bile hayatın anlamı.
hiç bitmeyen, bitmesini de istemediğim sonsuz sevgi. tutunabildiğim tek dal.
Ey sevgili. Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz, başka hayallerde harap olmuşuz.
evreni kuran doğa üstü bir güce; minnet, ilgi, yakınlık duyma hali.
"bir insan neden ateist olur?" sorunsalından, daha ilginç durum.
not: bunun inanmak ya da inanmamakla ilgisi yoktur! sadece kalben "inandığın" yüce bir güce sevgi duymak ataştırma konusudur. nasıl ki bir insana (rte) yüce bir güç olduğuna inananlar ilginçse(hadi; karizmatik, büyük lider düşüncesi hakimse bazı kişilerde)bu durum da ilginçtir. daha ilginci iki farklı güce de(yaratan ve yaratılan) yüce gözüyle bakmaktır.bu yarata ve yaratılan mantığına bir çokta örnek hali hazır da vardır. yaratan mantığı değişmez ibadetler farklıdır sadece, fakat yaratılan bir varlığa tapınma derecesinde sevgi gerçekten korkunç! bunu içine liderler dışında, mantıksal bir açıyla; aşık olduğun insanda, çok korktuğun insanda, rol model aldığın bir insanda ya da siyasi bir liderde girebilir.
Kalp hastalıklarını giderdiği gibi gizli inkarı silip atar.
Sevgilerin en güzeli ve şüphesiz en içteni. Becerebilene.
çocukken de çok uğraştığım fakat hissedemediğim duygu. insan soyut olan bir şeyi pratikte sevemez. varlığına ve birliğine iman ediyorum ama yoğun duygular hissetmiyorum. çünkü olmasaydık da olurdu. beni, sevdiklerimi, nefret ettiklerimi yaratmasaydı bir şey eksik olmazdı. ben o'na sadece türkleri yarattığı için minnettarım. yeryüzüne gelmiş en temiz, en merhametli, en adil ırkı yaratmış. içine biraz da intikam yerleştirseydi ne iyi olurdu. yüzümüzün yumuşaklığından donumuzun ıslağı kurumuyor. salaklık derecesindeki acıma huyumuzdan ölümüne nefret ediyorum ve türk düşmanlarına karşı merhamet duygusu taşımıyorum. bu hayatta en sevdiğim şeyler çiçekler, hayvanlar ve çocuklar. çok tatlılar.

ben mesela kuşları çok severim. elime almak, öpmek falan isterim. çünkü somut varlıklar. ama bana "kaf dağı'nın ardında çok müthiş biri yaşıyor ama neye benzediğini bilmiyorum" deseler merak dışında hiçbir şey hissedemem. bu da öyle.

allah'ı sevdiğini iddia edenler ya ermiş falandır, ya da bu işin ekmeğini yiyordur. "ay çok inançlı bir insan" dedirtmek için iddia ediyordur. ya da o kadar korkuyordur ki cehennemden, sevdiğine kendini inandırmıştır. insanoğlu soyut bir varlığı sevemez. zaten allah'a inanmak için onu delice sevmeye gerek yok. bizi yaratmış ve kulluk etmemizi istemiş. "beni çok sevin, aşkımdan çöllere düşün" dememiş. tasavvuf ehli bu sevgi olayına fazla kafayı takmış durumda. zaten gerçekçi ve çok da islami bir olgu değil.