bugün

mükemmel olduğu için süper uyumlu bir varlık olacaktır. muhtemelen birlikteyken vaktin nasıl geçtiğini anlayamayacağız çünkü neredeyse kendi kendine bir konuşma ya da düşünme gibi olacak, karşılıklı konuşma; asla bir ikinci kişinin varlığını hissetmeyeceksin öyle büyük bir çekim gücü ve uyum olacak ki kendin onda yitip gideceksin. bu durum bir parçanın aid olduğu yere takılması gibi bir benzetmeyle anlatılabilir. bir yapbozun eksik parçasının yerli yerine konması gibi. ya da bir bilgisayara takılan ram, hafıza kartı,usb. vb. ek parçalar gibi bilgisayarla uyum içinde çalışan ve yapısal olarak onun amacını amaç edinen kendi varlığından geçmiş bireyler olacağız.
bu durumun karşısında her türlü zevk sönük kalacaktır ki o sebepten yunus emre
Cennet cennet dedikleri,
Birkaç köşkle birkaç huri,
isteyene ver onları,
Bana seni gerek seni...
diyor. bu durumda dini inancı olan birinin ve hatta allaha inanmayan birinin allahı sevmesi çok mantıklı ve doğal bir şey. ha ateist sevse ve varolmasını istese de olmadığını bilip hüzünlenir. dindar varlığına inandığı için sevinçlidir.
(bkz: insan aklını köşklere ve hurilere satmak)
gördün; doğumdan sonra hayat var, hem de anne karnındaki hayatla kıyaslanamayacak derecede müthiş bir hayat, aynen de ölümden sonra baki bir hayat var bu dünyayı zindan hükmünde kılacak kadar müthiş, sen de gideceksin, şunları dikkatle, sabırla oku ve dünyanın cam parçalarını elmasa tercih etme,

"ey nefis! bütün ahbabın, kabrin öbür tarafındadırlar. burada kalan bir iki tane ise, onlar da gidiyorlar. ölümden ürküp, kabirden korkup başını çevirme. merdâne kabre bak, dinle, ne talep eder? erkekçesine ölümün yüzüne gül, bak, ne ister. sakın gafil olup ikinci adama benzeme.(ikinci adamın ne olduğunu anlamadın, ama başka bir konu açar diye girmiyoruz oraya şimdi)

ey nefsim! deme, "zaman değişmiş, asır başkalaşmış. herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder(taparcasına sever), derd-i maişetle(geçim derdiyle) sarhoştur"
çünkü ölüm değişmiyor. firak(ayrılık), bekaya kalb olup başkalaşmıyor. acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor ziyadeleşiyor. beşer yolculuğu kesilmiyor, sür'at peydâ ediyor.

hem deme!! "ben de herkes gibiyim" çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esassızdır.
hem kendini başıboş zannetme. zira şu misafirhane-i dünyada, nazar-ı hikmetle baksan, hiçbir şeyi nizamsız, gayesiz göremezsin. nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin?"

gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar.
sebeplerden biri olarak, varlığını hiç bir zaman unutturmadığı için. nimetlerini hiç bir zaman eksik etmediği için.
Allahdan başka kimimiz var ki sevecek sevilecek .
sevdiğiniz kızdada, yediğiniz yemektede, içtiğiniz tütündede ondan biraz olmasından ötürüdür. şu şekilde düşünelim allah diyince gözünüzün önüne sarıklı pis sratlı pedofili bir şeyh bozuntusu sıfat olarak geliyorsa islamıda allahıda sevmeniz güç, ama mesela ben allahı sevdiğim kızın sıfatından hayal ederim çünkü onuda allah yarattı böylede dahada severim allahı. bukadar enterasanım işte.
bir insan allah'ı neden sever diye merak etmişimdir.

insan sadece allah tan korkabilir.
sevmek...
sevmek apayrı bir konu.
öncelikle sevgi nedir onu bilmek gerek.
bir insan birisini niye sever?
sırf tanrıyı dualarımızı kabul etti diye seversek çıkarcı olmuş olmuyor muyuz?
çıkarın olduğu yerde sevgiden bahsedilebilir mi?
aşık olduğunuz bir kadını veya erkeği düşünün sana zerre kadar faydası olmasa bile seversin onu.
peki allah için bu böyle mi?

ben bizim kaynaklarda allah'ı sevin diye denildiğini görmedim pek. daha çok ondan korkun, onun emirlerine razı olun, saygı duyun diye gördüm. tanrı sevgisi lafı daha çok hristiyanlarda var.

eldekileri kaybetmemek için hep bir korku vardır. daha iyi bir konuma gelmek için hep göze girme vardır. bunlar sevgi değil.
belki sevgiyi, aşkı, merhameti yarattığı için sevilebilir.
o'nu yaratmış olması bile başlı başına bir sebep, anlayabilene.
allahı seven kullar vardır ve bu kullar ibadet etmiyor ama seviyor. Ve bu insanların ibadet etmediyi için sevdiyi allah tarafından yakılacak olmaları soylentisi beni hep üzmüşdür.

Bu sorunun çözümünü bilenlerin yazması beklenir.