bugün
- kızıl saç vs siyah saç8
- gece yazıp gündüz yazmayan erkek25
- karton toplayan çocuğun elleri17
- insan olmaya ceyrek kala15
- erkek dediğin efendi olmalı9
- anın görüntüsü19
- bir kadının bir erkeğe arkanda ben varım demesi12
- hangi sözlük yazarının tipini merak ediyorsunuz29
- samet akaydın17
- abdülkerim bardakçı15
- ülkesi abd ce işgal edilsin isteyen mal cemaatçi8
- larisalisa24
- iran'ın pkk'ya eğitim verdiği iddiası8
- manyak olmaya karar verdim11
- stanley termos16
- yazarların en büyük dilekleri14
- yaşamak için geçerli sebepler19
- gecenin şarkısı12
- köşeyi dönmek için yapılacaklar10
- kadınlar tipe bakmaz11
- ilim vs bilim9
- 22 haziran 2024 türkiye-portekiz maçı82
- arkadaşlar sınava çalışıyorum birşey diyor musunuz14
- incil çok uzun'ya okurken sıkılıyorum12
- gideon reid morgan jj27
- 4 karısı 2 kız arkadaşı olan işsiz adam8
- hacda aşırı sıcaktan 500 den fazla kişinin ölmesi12
- çıkma teklifi etmek24
- duşta işemek13
- kürtlerin dünya lideri olduğu gerçeği17
- sözlük yazarları nasıl eğleniyor13
- nihavend longa9
- michy batshuayi11
- ona bilmediği bir vergi önerisi yap14
- yalnızlığın anlaşıldığı anlar13
- en kaliteli türk kahvesi markaları12
- karşı cinste aranan özellikler15
- tacikistan'da başörtü takılması tamamen yasaklandı28
- hangi şarkı seni ağlatıyor22
- ucuz escort17
- donuz listesindekilerin yazdıklarının görünmemesi8
- milliyetçi olmamak14
- kürtlerin siklerinin daha büyük olması gerçeği16
- özlenen sözlük yazarları38
- mika raun ile sevişir misiniz11
- xdream12
- sari renkli seker8
- kız yazarların entryleri neden artı oy alıyor12
- küçükçekmece de öpüşen yaşlı amcalar22
- hiçbir erkeğin size laf atamaması12
alevi kültürü ve inanç sisteminde ''ramazan bayramı'' diye bir kabul yoktur. ramazan bayramı hz. ali'nin ramazan ayının 27.günü kiralık katil mülcem tarafından zehirli bir kılıç ile evinden çıkıp bir kaç adım attığı sırada arkadan vurulması sonucu üç gün sonra yani ramazan ayının otuzuncu günü hakk'a yürümesi ile muaviye'nin "çok şükür, ali'den kurtuldum!" diyerek üç gün üç gece bayram ilan etmesi ve sokaklarda davul zurna çaldırıp, "rakkase"ler oynatması, çoluk çocuğa şeker dağıtması ile "şeker bayramı" ilan edilmiştir. aynı muaviye, oğlu yezid'e "ben ali ile hasan'ın işini bitirdim, sen de hüseyin'in ve ali'nin soyundan olanların işini bitir!" diye vasiyettte bulunmuştur.
daha sonra halifeliği alan yezid hz. hüseyin'i kerbela'da 10 muharrem günü 72 can yoldaşı ile acımasızca şehit etmiştir.
i̇şte ramazan bayramı aleviler açısından hz. ali'nin şehit edildiği bir matem günü, muaviye açısından ise bayram günüdür gerçekte... aradan geçen yüzyıllar alevilere ve ehl-i beyti sevenlere zulüm dolu yüz yıllar olmuştur. bir yandan alevi-bektaşiler katledilirken , bir yandan da asimile edilmeye çalışılmıştır.
anadolu alevileri olarak bizler tarihi çok iyi bilmek zorundayız.
yapılan katliamlar unutturulmaya, zulümler hafızalardan silinmeye çalışılmaktadır . bu yüzleşmeyi aydın ve onurlu "sünni" araştırmacıları n da yaptığını artık görmekteyiz. ama bir yandan da içimizden çıkan "keklikler" nedense gerçekler orta yerde dururken koşar adım bu bayramı kutlamaya kalkışmakta ve cem evlerimizi neredeyse minaresiz birer camiye çevirmektedirler.
okuyan, araştıran sorumluluk duyan ve vicdani muhasebesini yapan alevi dedeleri bu duruma kayıtsız kalamazlar, kalmamalıdırlar . yüzyıllar boyunca ramazan süresince içki içmekten dolayı yargılanmış ve cezalandırılmış bir tarih önümüzde durmaktadır.
bu nedenle yaşanan acılar kadar "kanıksanmış" ve dirençle karşılanmıştır ki, yüzlerce binlerce bektaşi fıkrasına konu olmuştur.
yıllardır uyarmamıza rağmen bazı alevi-bektaşi canların hala şeker resimleri ile süslü ramazan bayramı tebrik mesajlarını görmekteyiz. bu gerçekler orta yerde dururken kendine alevi-bektaşi diyen insanların diğer alevi-bektaşi canlara (sünnilere gönderilebilir) ramazan bayramı tebrik mesajları göndermeleri iki temel yanlışa bağlıdır.
birincisi ve esas tehlikeli olanı sinsice alevilerde bir davranış kültürü oluşturur, bunun üzerine asimilasyona biraz daha hizmet etmektir. bunun daha çok egemen olan anlayışın, kültürün ve inancın hegemonyasını kabule götürdüğünü ve kendi geçmişimize ihanet olduğunu unutmamak gerekir.
ikincisi ise "aidiyet duygusu" ile "kabul edilmek duygusu" ile ve "riyakârlık la" dolu olan "yalvarış ve yakarıştır ki, bu durumda olanlara üzülmek ve acımak gerekir. bu yenilginin kabulü, ezilmişliğin sonuçlarının kabulü ve teslim olmak anlamına gelir.
bu teslim olmanın devamında "bakın biz de sizin gibiyiz, bizi de aranıza alın, dışlamayın, kabul edin" anlayışıdır. özgüven eksikliğinden, tembellikten, inançsızlıktan ve riyakarlıktan kaynaklanan bu tip davranışları bir kısım kişiler de rant için yapmaktadırlar.
bunların bir kısmı oruç tutmayıp, nedense bayrama koşar adım gitmekteler, çok az olsa da bir kısmı ise hem oruç tutup, hem bayram yaparak "sünnilerde n" ne kadar az farkları olduğunu ispat etmeye çalışmaktadırlar.
bu tip insanların "iki rekat bayram namazından ne çıkar?" yollu davranışlarına bazı kurum yöneticilerinin bilinçsiz, ilkesiz ve omurgasız tavırları halk dalkavukluğu çizgileri ve kitleselliği kaybetme endişeleri neden olmaktadır.
ozan ibreti bakın ne diyor :
ilme değer verdim, uykudan kalktım,
sarık seccadeyi elden bıraktım,
vaazın her günkü vaazından bıktım,
ramazanı sele verdim de geldim
sünnilerin ramazan bayramı kutlamaları doğaldır ve saygı duyulmalıdır. ama alevi-bektaşilerin yüzyıllar ın direncini ihanet edercesine başkalarına sunmalarına bu fakirin gönlü razı değildir.
acizane bana göre ramazan orucu tutmak ve ramazan bayramı yapmak, hele hele bu bayrama cemevlerinde, ramazan bayram namazı yaparak girmek tam anlamı ile bir yol düşkünlüğüdür yolun yolcusu ve sahibi olması en başta gereken dedelerin ramazan orucunun esasını ve bayramının nedenini detaylı ve bilgiye, belgeye dayalı açıklma mecburiyetleri vardır. sorundan kaçmak sorunu ortadan kaldırmıyor aksine artırıyor, bu böyle bilinmelidir.
hünkardan nasip almış canlar bunun bilincindedirle r. alamayanlara da bu serçeşmenin suyundan içmelerini dilerim. unutmak ve unutturmaya çalışmak ihanett
daha sonra halifeliği alan yezid hz. hüseyin'i kerbela'da 10 muharrem günü 72 can yoldaşı ile acımasızca şehit etmiştir.
i̇şte ramazan bayramı aleviler açısından hz. ali'nin şehit edildiği bir matem günü, muaviye açısından ise bayram günüdür gerçekte... aradan geçen yüzyıllar alevilere ve ehl-i beyti sevenlere zulüm dolu yüz yıllar olmuştur. bir yandan alevi-bektaşiler katledilirken , bir yandan da asimile edilmeye çalışılmıştır.
anadolu alevileri olarak bizler tarihi çok iyi bilmek zorundayız.
yapılan katliamlar unutturulmaya, zulümler hafızalardan silinmeye çalışılmaktadır . bu yüzleşmeyi aydın ve onurlu "sünni" araştırmacıları n da yaptığını artık görmekteyiz. ama bir yandan da içimizden çıkan "keklikler" nedense gerçekler orta yerde dururken koşar adım bu bayramı kutlamaya kalkışmakta ve cem evlerimizi neredeyse minaresiz birer camiye çevirmektedirler.
okuyan, araştıran sorumluluk duyan ve vicdani muhasebesini yapan alevi dedeleri bu duruma kayıtsız kalamazlar, kalmamalıdırlar . yüzyıllar boyunca ramazan süresince içki içmekten dolayı yargılanmış ve cezalandırılmış bir tarih önümüzde durmaktadır.
bu nedenle yaşanan acılar kadar "kanıksanmış" ve dirençle karşılanmıştır ki, yüzlerce binlerce bektaşi fıkrasına konu olmuştur.
yıllardır uyarmamıza rağmen bazı alevi-bektaşi canların hala şeker resimleri ile süslü ramazan bayramı tebrik mesajlarını görmekteyiz. bu gerçekler orta yerde dururken kendine alevi-bektaşi diyen insanların diğer alevi-bektaşi canlara (sünnilere gönderilebilir) ramazan bayramı tebrik mesajları göndermeleri iki temel yanlışa bağlıdır.
birincisi ve esas tehlikeli olanı sinsice alevilerde bir davranış kültürü oluşturur, bunun üzerine asimilasyona biraz daha hizmet etmektir. bunun daha çok egemen olan anlayışın, kültürün ve inancın hegemonyasını kabule götürdüğünü ve kendi geçmişimize ihanet olduğunu unutmamak gerekir.
ikincisi ise "aidiyet duygusu" ile "kabul edilmek duygusu" ile ve "riyakârlık la" dolu olan "yalvarış ve yakarıştır ki, bu durumda olanlara üzülmek ve acımak gerekir. bu yenilginin kabulü, ezilmişliğin sonuçlarının kabulü ve teslim olmak anlamına gelir.
bu teslim olmanın devamında "bakın biz de sizin gibiyiz, bizi de aranıza alın, dışlamayın, kabul edin" anlayışıdır. özgüven eksikliğinden, tembellikten, inançsızlıktan ve riyakarlıktan kaynaklanan bu tip davranışları bir kısım kişiler de rant için yapmaktadırlar.
bunların bir kısmı oruç tutmayıp, nedense bayrama koşar adım gitmekteler, çok az olsa da bir kısmı ise hem oruç tutup, hem bayram yaparak "sünnilerde n" ne kadar az farkları olduğunu ispat etmeye çalışmaktadırlar.
bu tip insanların "iki rekat bayram namazından ne çıkar?" yollu davranışlarına bazı kurum yöneticilerinin bilinçsiz, ilkesiz ve omurgasız tavırları halk dalkavukluğu çizgileri ve kitleselliği kaybetme endişeleri neden olmaktadır.
ozan ibreti bakın ne diyor :
ilme değer verdim, uykudan kalktım,
sarık seccadeyi elden bıraktım,
vaazın her günkü vaazından bıktım,
ramazanı sele verdim de geldim
sünnilerin ramazan bayramı kutlamaları doğaldır ve saygı duyulmalıdır. ama alevi-bektaşilerin yüzyıllar ın direncini ihanet edercesine başkalarına sunmalarına bu fakirin gönlü razı değildir.
acizane bana göre ramazan orucu tutmak ve ramazan bayramı yapmak, hele hele bu bayrama cemevlerinde, ramazan bayram namazı yaparak girmek tam anlamı ile bir yol düşkünlüğüdür yolun yolcusu ve sahibi olması en başta gereken dedelerin ramazan orucunun esasını ve bayramının nedenini detaylı ve bilgiye, belgeye dayalı açıklma mecburiyetleri vardır. sorundan kaçmak sorunu ortadan kaldırmıyor aksine artırıyor, bu böyle bilinmelidir.
hünkardan nasip almış canlar bunun bilincindedirle r. alamayanlara da bu serçeşmenin suyundan içmelerini dilerim. unutmak ve unutturmaya çalışmak ihanett
güncel Önemli Başlıklar