tam başlı" alevi türkülerinin hep aynı altyapı üzerine türkü yazmaları" olacaktı.

alevilerin dinledigi bir çok türküde vardır bu olay türkünün altyapısı aynıdır lakin sözleri farklıdır. adeta çalındıgında bir marş havası estirir. bu da alevilerin r&b hiphop tarzını ne kadar benimsediklerini gösterir.
yani cok da sasilacak bir durum degildir. ayni ortam ve kulturlerdeki turkuler birbirine benzer. o yuzden turkuleri yorelerine gore ayiririz ya. orta anadolu, dogu anadolu, karadeniz, ege, trakya...vb. farz-i misal karadeniz turkulerinin bir cogu 5/8 - 7/8 lik ritme sahip benzer notalari tasiyan turkulerdir. trakya 9/8 lik...vb.

dogaldir yani.
modernleştirilmiş kısmen şehirlileşmiş türküler üzerinden böyle bir sonuca varmak gayet doğaldır. alevi müziği olarak kabaca adlandırdığımız eserler; kitle iletişimleri öncesi cemlerde icra edilmek üzere genelde deyiş olarak yazılmıştır. 108 ve 144 metronom üzerinden ayni hissiyatlı minör armonik sekvenslerin üstüste koyulması; kişide ruhani bir duyarlılık yaratmak, trans\yarı trans haline geçilmesi içindir.

kısacası alevi deyişleri mp3 player'da dinleyelim diye yazılmamışlardır. ki aynı durum bizim coğrafyamızda mevleviler ve melamiler tarafından icra edilen müziklerde de geçerlidir. yapılan ayin müziğidir. formu da, amacı da, genişleyebileceği alan da bellidir.

nasıl ki 'ulan bu ezan hep aynı, bir kere de farklı oku be adam.' demek abes ise bu durum da tıpkısının aynısıdır.

ha bir de aynı mevzu rastafarian kardeşlerimizin başına da gelmiştir, kaçınılmazdır.

(bkz: reggae)
Yöresel tavırdan kaynaklanır. Şelpe adı verilen vuruştan kaynaklanır. Bunu en iyi şekilde görebileceğiniz alevi türkücü Arif SAĞ' dır.
müzik türünden kaynaklanan bir durumdur. halk müziği genellikle kendi içindeki makamlar da birbirine benzer dolayısıyla.
müstezat, zeybek, maya, bozlak, gurbet, barak, hoyrat, divan, gibi türler kendi içlerinde birbirlerine çok benzerler.
alevi'ler ise genelde semah havasında müzik yapar bu benzerliğin sebebi de budur.
Dinleyince hep aynı ezgi vurgu var gibi.