bugün

Yine bana suskunluk düştü değil mi. Yine bana sessizlik.

Al kelimelerini git dedi biri. Al tüm sevgilerini git 3 günlüktür senin hayalinin son kullanma tarihi.

3 gün sonra gerçeklere karışma... Al bu vedayı da ekle koleksiyonuna.

Kader hep olumsuz bir kelimedir bunu unutma. Hayallerin birkaç gün gerçek gibi gözükse de sana, gerçeklerin nöbeti bitmiyor arkanda.

Bir tül perde var önünde. Sen herkesi görüyorsun ama kimseler görmüyor seni. Bağırıyorsun da kimseler duymuyor sesini...

Tamam bitti dedi biri. Ne bir nefret ne de bir olumsuz kelime söyleyemeden hakkımda, bir veda hazırladı bana. ilan- i aşkta bulunur gibi, ilan-ı vedada bulundu bana.

Yine ben doğruları yapmıştım ama yine her şey yanlış olmuştu hayatımda. Yine işlemediğim günahların cezası yazıldı bana. Yine ne yapalım kader dedi bana..

Oysa daha kanatları kalmıştı bende. Omuzlarına takmadan kanatlarını gidemez sanıyordum bir yere. Oysa mutluluğun içinde değil, kıyısındaymışız. Ve uçurum bana mutluluk Ona..

Onun da suçu yok, öyle yazılmış hikayemiz, biz istemesek de böylesi gerekirmiş.

Adalet -kabul etmek istemesem de- sadece sevdiğim bir kadın yazarın adıymış bu hayatta. Ve adalet de çok adil değilmiş bu konuda.

Tamam dedi işte, hadi git. Hadi git, dünyanın en güzel sözcüklü adamı dedi hem de bir kısmını sen al, birazını bana bırak ve git

Onun da suçu yok biliyorum. Bir kısa metraj film senaryosu varmış elimizde, -sonu eski Türk filmleri tadında biten- oynadık bitti. Al tüm sözcüklerini de git dedi.
Git dedi, kalbimde daha fazla yer edinip, vazgeçilmez hala gelmeden, git dedi, bu vedada daha fazla gözyaşı döktürmeden. git dedi sevgi eşiğimi daha fazla yükseltmeden

Rolü bitmiş bir oyuncu gibi çekiliyorum sahneden, kalbimi Ondan alamadan, kanatlarını geri veremeden.. *