bugün

önce şiddetin sadece fiziksel şiddet olmadığını belirtmek gerekiyor. şiddet çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. fiziksel şiddet dışında, psikolojik, ekonomik, cinsel, töresel, dinsel şiddet türleri de vardır.

akp fiziksel şiddeti, toplumdaki en ufak hak arama ve barışçı protesto eylemlerinde polis gücü aracılığıyla kullanmaktadır. ayrıca, pkk ile arasındaki gizli anlaşmayı bir yana bırakarak teröre karşı siyasi amaçlarla harekete geçmesi ve bunun beklendiği gibi pkk terörünü azdırması sonucu toplumun güvenlikçi politikalara dönmesini sağlamaya çalışmış ve 4 ay arayla yapılan iki seçimde oyunu olmaması gerektiği halde yüzde 9 artırmıştır. fiziksel şiddet demek ki işe yaramaktadır.

bundan daha yoğun ve aralıksız her gün kullandığı en önemli şiddet türü ise psikolojik şiddettir.

bir defaya mahsus eylemlerden çok sürekliliği olan eylemler psikolojik şiddet olarak tanımlanır. Sürekli olarak bağırmak, korkutmak, küfür veya hakaret etmek, tehdit etmek, şantaj yapmak, aynı şekilde düşünmeye zorlamak, aşağılamak, yaşam tarzına sataşmak gibi eylemler bu kapsamdadır. özellikle rte, her gün toplumun kendisine aykırı gördüğü kesimlerine yönelik sözlü saldırılarda bulunurken şüphesiz bu tanıma uygun olarak topluma psikolojik şiddet uygulamaktadır.

"Psikolojik şiddetin etkileri çoğunlukla gözle görülür olmadığı için hafife alınır, ama bu tür şiddet kişide ağır yaralar açabilir. Psikolojik şiddet görenlerde sürekli korku içinde yaşamak, kendini değersiz hissetmek, depresyon, intihar eğilimi, bağımlılık, utanç ve suçluluk duygusu, uyku ve beslenme bozuklukları, sosyal ilişkilerin bozulması, biat edip huzur bulmak, adam sendeci olmak gibi duygusal/psikolojik rahatsızlıklar görülebilir".

Akp ekonomik şiddeti de elindeki devlet-kamu gücünü kötüye kullanarak uygulamaktadır. ekonomik şiddet, ekonomik kaynakların ve paranın düzenli bir şekilde toplum ve iş dünyası üzerinde bir yaptırım, tehdit ve kontrol aracı olarak kullanılmasıdır. bütçe elverdiği halde maaş ve ücretleri çok az artırmak, itirazlara karşı hakaret ve aşağılama yollarına başvurmak, toplumu ulusun gelir ve giderleri konusunda bilgilendirmemek, denetimden kaçırmak, toplumu ilgilendiren maddi konularda fikir almadan tek başına karar vermek, kişilerin ve şirketlerin mallarına ve gelirine el koymak, çalışmasına engel olmak, istemediği yayınları yapan basın organlarının üzerine vergi memurlarını salmak, haklarında olur olmaz suçlamalarla davalar açtırmak, sendikal örgütlenmeyi engellemek, yağma düzeni kurmak gibi davranışlar ekonomik şiddettir. Ekonomik şiddet de genellikle duygusal/psikolojik şiddet gibi tek seferlik eylemlerden çok sürekli bir durumu tarif eder.


Cinsel şiddet, özellikle son zamanlarda defalarca örnekleri yaşandığı gibi, kadını ve hatta çocukları dini kuralları referans alarak, cinsel objeler olarak görerek ve cinsel şiddet mağdurlarını suçlu göstermek, cinsel suç işleme özgürlüğünü olumlamak, çocuk gelinleri normal karşılamak, bekaret kontrolü, kürtajı sınırlamak, özgür, okuyan, çalışan, gülen, eğlenen, kadınları her türlü yolla aşağılamak tarzı yaklaşımlar göstererek toplumda cinsel güvenliği de yok ederek, cinsel şiddet silahını da kullanmaktadır. zira, cinsel şiddet, cinselliğin toplum üzerinde bir tehdit, sindirme ve kontrol etme aracı olarak kullanılmasını da içerir.

bütün bu şiddet türlerini kapsayan son şiddet türü de dinsel şiddettir. hamile kadınların sokağa çıkmaması gerektiğinden tutun, çocuklara tecavüzün hz.peygamber zamanında da olduğunu iddia etmeye kadar her türlü ve her konudaki saçma sapan sözde dini sapkın beyanlar, toplumun üzerine ayrıca psikolojik bir yük bindirmektedir. bu yönüyle dinsel şiddet, psikolojik şiddetin içinde sayılabilir.

akp şiddetsiz var ve şiddet politikalarını destekleyenler yaratmadan konsolide olamaz. toplumdaki muhafazakarlık denilen sapkın bilinçaltı dürtüler uygun vasatı yaratmaktadır.

şiddetin her türlüsüne karşı mücadele etmek, akp despotizmine karşı mücadele etmek anlamına gelmektedir. zaten şiddetin her türlüsüne karşı yükselen seslere tahammül edememeleri bundandır.

toplum eğer bu şiddet sarmalı içinde kabuğuna çekilecek, sinecek olursa, sürekli toplumla oynayan halk düşmanı akp, nihai hedefi olan mutlak ve sürekli diktaya giden yolda hızla ilerleyecek ve her tür şiddetin daha da fazlası ve esir edilmiş toplum işte o zaman tam anlamıyla yaşanacaktır.
Bugün devlet memurlarının çoğu psikolojik şiddete maruz kaldığından doğru bir saptamadır.
Rahat Konuşamıyorlar, eleştiremiyorlar,iş arkadaşları tarafından yandaş olmadıkları anlaşılır korkusuyla yaşıyorlar.
Bir arkadaşım, Nefret ettiği, hiçbir iş yapmadan maaş aldığını söylediği türbanlıyı adeta kankası gibi sürekli yemeğe davet etmek zorunda hissediyor kendini. Çünkü kaltağın önemli tanıdıkları varmış ve ofisten bir başka çalışanın ayağını kaydırmış.
Korku imparatorluğunda yaşıyoruz. Diğer adı ileri demokrasi ya da ılımlı islam köleliği.
(bkz: okumadım kardeş durumumuz yoktu)
(bkz: bilmemek değil öğrenmemek ayıp)