bugün

sanatçılık özgünlük isteyen bir iştir. iktidarın insanlar üzerinde kurmaya çalıştığı baskı, toplumun münevverleri, aydınları tarafından dillendirilmeli ve memleketin sorunlarını miletine kendi öz değerlerini koruyarak anlatabilmeli.. eğer bir sanatçı şöhret olma korkusu yada farklı nedenlerden dolayı ülkesi üzerinde oynanan oyunları görmezden geliyor ve kendini tıpkı rüzgarın geldiği yöne yelkeni çevrilen bir gemi gibi akışa bırakıyorsa onun yaptığı sanatçılık değildir. günümüzde bu örnekleri ''pop kültürü'' olarak adlandırılan şöhretperset sanatçı(!)ların eserleri ile daha iyi anlıyoruz.. (oynama şıkıdım şıkıdımlar, kız hepsi seninmi'ler, çakkıdı çukkudularlar, elini belime dola'lar vs vs).. bu sözde sanatçılar aman ben susayım yoksa konserlerim azalır, teevizyonlara çıkarılmam, değerim azalır korkusuyla siyasetten ve uzak duruyorlar. oysa bize kendi gerçeklerini anlatabilecek delikanlı sanatçılar lazım.. akp iktidarına karşı susmayacak, haykıracak sanatçılar lazım.. öyle sanatçı varmıdır. ben bir kaç sanatçı haricinde kendini milleti için adamış çok az sanatçı görüyorum. keşke daha çok olsa, işte o zaman insanlar 2 ton kömür, bir iki çuval şeker ve prinçe oylarını satmazlardı..işte o zaman ülke'de yalancı ihaleler olmaz, yandaşına ayrı muameleler yapılmaz, hak ve adalet hüküm sürerdi..

örneğin: ben milletime karşı sorumluyum felsefesiyle eser üreten sanatçının akp'ye karşı yazdığı eser : http://fizy.com/#s/2b79j7

"sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.", "hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat bir sanatkar olamazsınız.", "bir millet, sanat ve sanatkardan mahrum ise tam bir hayata malik olamaz.". mustafa kemal atatürk