bugün
- dinci geri zekalılar ile insanlığın mücadelesi15
- online 28 yazar şu an ne yapıyor16
- neden yazarlık yapıyorsunuz15
- bir kadın nasıl susturulur27
- kızlar kendi aralarında ne konuşuyor12
- yaya geçidinde kendini yola atan alman11
- 24 mayıs 2024 panathinaikos fenerbahçe beko maçı16
- türk kızlarındaki zenci merakı15
- menzilcilerin gay gay hareketleri13
- namaz kılan kemalist fayda görür mü10
- bir kadına söylenebilecek en güzel iltifat20
- en son ne yediniz9
- iremga'yı taşlamak17
- mert hakan yandaş20
- türkiye fakirse halk neden obez37
- sokak hayvanları uyutulacak72
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor28
- istanbul'a taşınmak isteyenler için tavsiyeler9
- lise eteğini saklayan hatun13
- karşı cinste çekici gelen özellikler14
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı16
- putine bir savaş taktiği ver12
- ideal erkek boyunun 195 olması16
- ameliyatla erkek oldum soruları alayım19
- rüyada olduğunu fark etmek8
- zalbert kızsa kanıtlasın11
- hayırlı cumalar9
- türk kızları neden gülümsemiyor14
- biontech aşısı olan insan9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması9
- iran cumhurbaşkanının cennete girişi12
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması12
- geldi yine deli9
- sokak köpeklerini çin'e ihraç etmek12
- türk erkeklerindeki iğrenç detaylar15
- beşiktaş ın fenerbahçe yi geçmesi12
- 23 mayıs 2024 beşiktaş trabzonspor maçı25
- icardi190519
- e f e8
- aydinoglu bombala21
- bir erkek nasıl rahatlar15
- kocaeli de asansöre sıçan adam8
- 6 ayda yazılımcı olmak10
- mecidiyeköy metrosunda intihar eden kız10
- 23 mayıs 2024 ali koç basın toplantısı11
- bik bik için diktiğim etek17
- insan olmaya ceyrek kala8
- galatasaray13
- türkiyedeki rusların gövde gösterisi yapması11
- 22 mayıs 2024 atalanta bayer leverkusen maçı8
işin gücün yok mu olum senin? müslümanlara düşman mısın? amacın ne ki arkadaş gecenin bir yarısı böyle şeylerle uğraşıyorsun?
bir arkadaşımla konuşurken aklıma takıldı ve ben aklıma takılanların pençesinde yaşamakla mes'udum.
şimdi şu "saygı duyma" muhabbeti var ya hani. heh işte ondan bahsedeceğim biraz ama çok minimal, çok yerel, çok dar bir açı ile yapacağım bunu ve sonunda da yazacağım "ben daha iyisini yapana kadar; en iyisi de aha budur" diye.
istanbul'da yaşıyorum ve seviyorum da bu şehirde yaşamayı. neyse şehirle aramızdaki yaşanmışlıkları, "özel hayat" olarak ele alırsak daha çabuk girebiliriz konumuza.
istanbul'un, fatih ilçesi ve fatih ilçesinin de çarşamba(nam-ı diğer ismailağa) adında bir muhiti var. kendinizi mekke'de sanıyorsunuz, şu turuncu rum okulu da olmasa ve yanındaki patrikhane'yi saymasak.
burada insanlar ikiye ayrılırlar cübbeli ve sakllılar-çarşaflı ve kapalılar olarak. başka türlüsüne pek rastlanmaz. esnafı içki satmaz, sigaraya da şaibeli bakar. sokakta açık-seçik bir kadın görmek şöyle dursun, hayal etmek bile nâmümkün bir hâl alır. birahanesi, pub'ı, vesairesi de yoktur buranın. dükkanının ismini "dua" koyan dürümcüsü vardır, "minare" adında turizm şirketi vardır, "süphan kasap" adında kasabı vardır ve özetle böyle bir yerdir işte.
şimdi bir ademoğlu, dünyanın başka bir kırmızı sınırları içinden kalkıp da istanbul'a gelmiş olsun. inançları, yaşam tarzı, algısı ve kültürü çok çok farklı. bilmeden de elindeki bira şişesi ile çarşamba'da salınsın. akibeti ne olur dersiniz?
en yakın poliklinikten, hastahaneye sevk edileceğini iddia ederim.
peki, şimdi örneği çevirelim ve açı değiştirsin konumuz.
aynı istanbul şehrinin etiler'i ve orada da akatlar'ı(akadlar) vardır. orada da akatlar camii mevcuttur hani en çinilisinden, afillisinden. yaşayan halk "sosyetik" olarak tanımlanabilecek, hanımların mini mini eteklerle gezdikleri vesaire bir yer bu akatlar.
başka bir ademoğlu da dünyanın daha da başka kırmızı çizili sınırları ardından kalkıp istanbul'a gelmiş ve islâmiyet inancına sahip olsun. yaşam tarzı, algısı ve kültürü akatlardan çok farklı, cübbe-sarık-sakal üçlemesi ile hayatına devam ediyor olsun. ve caminin yerini bilemediği, bulamadığı için sırt çantasındaki seccadeyi çıkarıverip de yol kenarına serip namaza dursun. akibeti ne olur dersiniz?
taciz edenler çıkar ihtimal ki, sözlü sataşanlar olur muhtemel ki çok istiyorum onun da en yakın hastahaneye sevkedilecek hâle gelmesini ama en fazla olacağı bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastahanesine sevk edilir.
bilmiyorum, ben mi yanlış düşünüyor, yanlış yorumluyor, abartıyor, günah alıyorum yoktan yere. ama içimde, bunun sonucunda böyle olacağına dair o kadar kuvvetli bir inanç var ki.
ve hatta dileyen, çarşamba'da bira şişesi elinde(içine su doldursun hatta) dolaşabilecek olan bir babayiğit çıkarsa, akatlar'ın orta yerinde seccade serip de namaza durmaya razıyım.
öngörülerime çok mu güveniyorum, din kardeşlerimi yanlış mı tanıyorum emin değilim.
ve sonuç;
ben daha iyisini yapana kadar en iyisi bu, yiyin gari.
bir arkadaşımla konuşurken aklıma takıldı ve ben aklıma takılanların pençesinde yaşamakla mes'udum.
şimdi şu "saygı duyma" muhabbeti var ya hani. heh işte ondan bahsedeceğim biraz ama çok minimal, çok yerel, çok dar bir açı ile yapacağım bunu ve sonunda da yazacağım "ben daha iyisini yapana kadar; en iyisi de aha budur" diye.
istanbul'da yaşıyorum ve seviyorum da bu şehirde yaşamayı. neyse şehirle aramızdaki yaşanmışlıkları, "özel hayat" olarak ele alırsak daha çabuk girebiliriz konumuza.
istanbul'un, fatih ilçesi ve fatih ilçesinin de çarşamba(nam-ı diğer ismailağa) adında bir muhiti var. kendinizi mekke'de sanıyorsunuz, şu turuncu rum okulu da olmasa ve yanındaki patrikhane'yi saymasak.
burada insanlar ikiye ayrılırlar cübbeli ve sakllılar-çarşaflı ve kapalılar olarak. başka türlüsüne pek rastlanmaz. esnafı içki satmaz, sigaraya da şaibeli bakar. sokakta açık-seçik bir kadın görmek şöyle dursun, hayal etmek bile nâmümkün bir hâl alır. birahanesi, pub'ı, vesairesi de yoktur buranın. dükkanının ismini "dua" koyan dürümcüsü vardır, "minare" adında turizm şirketi vardır, "süphan kasap" adında kasabı vardır ve özetle böyle bir yerdir işte.
şimdi bir ademoğlu, dünyanın başka bir kırmızı sınırları içinden kalkıp da istanbul'a gelmiş olsun. inançları, yaşam tarzı, algısı ve kültürü çok çok farklı. bilmeden de elindeki bira şişesi ile çarşamba'da salınsın. akibeti ne olur dersiniz?
en yakın poliklinikten, hastahaneye sevk edileceğini iddia ederim.
peki, şimdi örneği çevirelim ve açı değiştirsin konumuz.
aynı istanbul şehrinin etiler'i ve orada da akatlar'ı(akadlar) vardır. orada da akatlar camii mevcuttur hani en çinilisinden, afillisinden. yaşayan halk "sosyetik" olarak tanımlanabilecek, hanımların mini mini eteklerle gezdikleri vesaire bir yer bu akatlar.
başka bir ademoğlu da dünyanın daha da başka kırmızı çizili sınırları ardından kalkıp istanbul'a gelmiş ve islâmiyet inancına sahip olsun. yaşam tarzı, algısı ve kültürü akatlardan çok farklı, cübbe-sarık-sakal üçlemesi ile hayatına devam ediyor olsun. ve caminin yerini bilemediği, bulamadığı için sırt çantasındaki seccadeyi çıkarıverip de yol kenarına serip namaza dursun. akibeti ne olur dersiniz?
taciz edenler çıkar ihtimal ki, sözlü sataşanlar olur muhtemel ki çok istiyorum onun da en yakın hastahaneye sevkedilecek hâle gelmesini ama en fazla olacağı bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastahanesine sevk edilir.
bilmiyorum, ben mi yanlış düşünüyor, yanlış yorumluyor, abartıyor, günah alıyorum yoktan yere. ama içimde, bunun sonucunda böyle olacağına dair o kadar kuvvetli bir inanç var ki.
ve hatta dileyen, çarşamba'da bira şişesi elinde(içine su doldursun hatta) dolaşabilecek olan bir babayiğit çıkarsa, akatlar'ın orta yerinde seccade serip de namaza durmaya razıyım.
öngörülerime çok mu güveniyorum, din kardeşlerimi yanlış mı tanıyorum emin değilim.
ve sonuç;
ben daha iyisini yapana kadar en iyisi bu, yiyin gari.
güncel Önemli Başlıklar