bugün

1980 deki malum darbeden sonra Türkiye de kalıp ya da kaçamayıp kendilerini halen işçi sınıfının, köylülüğün, ya da üniversite gençliğinin önderi sayan bir yığın fraksiyon( dikkat örgüt yada parti demiyorum.) kendi aralarında 90lı yıllarda yeniden inşa çabasındayken ortaya çıkan gür bir sesti Ahmet Kaya. Ben tam olarak ortaokuldayken 1985-1986 yıllarıydı sanırım o dönemde herhangi bir fraksiyona bağlı değilken her yerde çalınırdı kasetleri. Bir de 12 Eylülden sonra oturduğumuz semtte deşifre olmamış bir grup devrimci arkadaşın kendi aralarında konuşurken ismini duyardım. Türkülerini yada eserlerini eleştirirler çoğunlukla kendi fraksiyonlarının propagandasını yaparak küçümseyerek Ahmet Kayayı çesitli yaftalarla yaftalayıp yerden yere vururlardı. Oysa ben gerçekten severdim müziğini harbiliğini konserlerini gizli gizli takip ederdim. bu kadar çok eleştirilen bir oportunist,karşı devrimci, romantik vs. adamın konserlerinde her nedense iğne atsan yere düşmezdi. Liseye başladığımda 1989 du ve istanbulda dalga dalga eylemler belediyelerde grevler başlamıştı. Genellikle hiç kimse bu konuda bir çift laf etmezken Ahmet Kaya her nedense karşı devrimci olmasına rağmen! tüm konserlerinde bu eylemlilik sürecinden bahsederdi. ve de gazetelerde boy boy komünistliği ilan edilirken kendisine devrimci, komünist vs. gibi yaftalar yapıştıran tüm grup, fraksiyon, örgüt, parti, vs. halen kendisine temkinli yaklaşmakta ısrar ediyordu. Ha bir de şiir bestecisi eleştirisi de vardı. Sonra 92 de ünv.ye başladım ve birden kendimi tamamen istanbulun en kücük mahallesinden bile küçük bir şehrinde 500 kişilik bir ünv. ortamının içinde 5- 6 tane farklı ülkenin devrimine inanıp kendilerini tüm halkın üstünde gören bir sürü küçük burjuva devrimcisinin içinde buldum. ama şimdi de herkesin kendi dergisi kendi müzik grupları olan ünv.li arasında bulduğumda onların da tüm Ahmet Kaya külliyatına ideolojik itirazlarını farketmek sürpriz olmadı. Tabi herkes kendi grubunun albümlerini kasetlerini dinleyip illegal illegal takılıyordu. Neyse yıllar akıp gitti Ahmet Kaya ne zaman ki Kürt Hareketini açıktan desteklediğini açıkladı. Tüm Türk Solunun Kürt Coğrafyasındaki gerilla gruplarını bir şekilde Tasfiye eden malum çevreyle kanlı bıcaklı olan o devrimci fraksiyoncukların sözüm ona temsilcileri, sempatizanları, üyeleri, M.K.ları düne kadar demediğini bırakmadıkları rahmetliye bi övgüler bi sempatiler bi gülücüklerle hak teslimiyet sırasına girdiler. EE boşuna dememişler kör ölünce badem gözlü olurmuş. Dünün popülisti revizyonisti oldumu halkların kardeşliğinin simgesi. Aslında dün kendisine en ağır eleştiri getiren malum zevat sanal alemde en çok paylaştığı videolarıyla hayranlıklarını belirtirken, Ahmet Kaya tek başına hepsine bugün gittiği yerden Entel Maganda şarkısını söylemeye devam ediyor. Türkülerinin tadını almadan at gözlüğüyle kendisini eleştiren tüm mankafalara rağmen o halen halkın türkülerini söylemeye devam ediyor. iyiki popülizmin batağından aramıza katılmışsın Ahmet Kaya iyi ki bu dünyaya hoş bi sada bırakmışsın...
Ahmet Kaya bu müzik piyasasına girmeden evvel malatyada kaset satan bi delikanlıyken de aynıydı. öldüğü güne kadar da hep aynı bilinçle aynı jargonla davrandı. ilk kasetlerindeki müziğin yalınlığıyla sözlerle müziğin uyumuyla farklı söylemleriyle hep öne çıkmayı başardı. ama o popüler değil anlaşılmak istendi. fakat ne yazık ki benim anlatmak istediğim bugün onun eserlerini paylaşıp vicdanını rahatlatan herkes ona halen bir özür borçlu olmalarına rağmen biz devrimi çok sevmiştik cümlesiyle mizahlaştırılmış insancıklar şimdilerde pişkince Ahmet Kaya'yı çok severdim kalıbıyla ortalığa ikiyüzlülüklerini rahatlıkça sermekten yüzleri bile kızarmıyor. Ve dediğim gibi entel magandalardan oluşan hiçbir grup bahsettikleri devrimi gerçekleştiremez.