bugün

ağdalı türkçe konuşmayı yaşam tarzı haline getirmiş insan modelidir. onun için en basit cümleler bile birer edebi metne dönüştürülebilir. örneğin bakkala gidip çubuk makarna istemek yerine, "üzerinde altın sini gibi güneşin parladığı anadolumun bereketli topraklarında, sahipsiz yetimler gibi boynu bükük başaklardan toplanıp, babamın acıları gibi ağır taşlar arasında öğütüldükten sonra anamın saçları gibi ak ak unlara dönüştürülüp, yarimi gördüğümde yüreğimin karışması gibi kazanlarda karıştırıldıktan sonra, dertlerim gibi dilim dilim, ince ince kıyılan vs... " der. bu tür insan kişisiyle konuşmak bile yürek işidir. zira şöyle bir diyalog geçebilir:

normal insan: forttt...
ağdalı insan: noldu dostum? sen de dünyanın kahrını çekemeyip, beli iki büklüm olanlardan mısın?
normal insan: yok abi osurdum!
- zat-i sahaneleriniz bendenize acaba bir adet kzil kan renginde pakettewn cikmiş olan alemet-i farika numunesi olan amerika birlesik devletleri üretimi olan bir sigara verme lutfunda bulunurmusunuz acaba?
- keske yataktaki performansin bu cumleyi kurmandan daha uzun olsaydi hasmet.