bugün

mahkemede sanık derdini anlattıktan sonra hâkim onun söylemiş olduklarını zapta kendi sözleri ile geçirtmektedir. sanık imam nikâhlı eşinden bahsetmiş ama hâkim o kısmı zapta "nikahsız yaşadığım eşimle" diye geçirtmektedir.

işte o esnada elektriklenen diyalog:

hâkim: -"ben nikahsız yaşadığım eşimle... "
sanık : -"nikahsız yaşadığım değil imam nikahlı eşim."
hâkim: -"bırak şimdi imam nikâhını lan! resmi nikâhsız imam nikâhı suç. hakkında dava mı açtıracaksın?"
aile mahkemesinde hâkim, avukata döner ve sorar:

+ "Müvekkiliniz neden boşanmak istiyor avukat hanım.?"
- "Karşı taraf ile aralarında düşünce farklılıklarından kaynaklanan şiddetli geçimsizlik bulunuyor sayın hâkim."
+ "Tabii. Biri Aristo, diğeri Descartes çünkü."
yer istanbul adliyesi, yoğunluğu az olan savcılıklardan biri.

kapıdan girilir, işlemi yapacak olan memur en köşededir ve ekranı girişten hafifçe görünmektedir. hemen farkedilir ki memur solitaire oynamaktadır.

evraklar biraz dağınık haldedir, ataşlanması ve küçük bir düzeltme yapılması gerekmektedir. memurun karşısına geçilir. bundan sonra şöyle bir konuşma geçer aramızda;

- pardon bi şikayetim vardı da önce bikaç düzeltme yapmam lazım. daksil var mıydı acaba?

+ yok. (kafasını bile kaldırmadan)

- hımm, ataş var mı peki?

+ yok. (yine bakmadı)

- tel zımba?

+ yok...( oyundan kaldıramadı başını)

- (sinirlendim artık) maça papazı var mı?