bugün

emek veren, dudağının ucundaki iki kelimeye bakan, anne şefkatiyle üstüne titreyen, değer veren, çok seven, güvenen dünyanın en asil kadınlarının istemeyerek yaptığıdır.

her çocuk büyümek ister, birçok kadın geçer hayatından başta onu büyüten bir kadın vardır onu karşılıksız sevene bir kadın. hastalandığında gözünü kırpmadan baş ucunda bekleyen bir kadın. her çocuk büyür, bu sancılı bir süreçtir çocukluğu terk edip erkek olmaya başlar yeni yeni kadınlar tanır onu büyüten kadına hissettiklerinden başka şeyler hissettiği kadınlar. kimisiyle çok eğlenir kimisiyle sadece kırk beş dakika.

kaderimiz hep güzel sürprizlerle doludur buna inanırım. bir gün o çocuk, bir kadın tanır o kadın diğerlerinden farklıdır, içinde garip telaş olur neler hissettiğini kadından saklamaz saklayamaz, çekinmez daha ilk gördüğü andan beri ister onu. sonra erkek aşkına karşılık bulur dünyanın en güzel gözleri ona gülümser, onu büyüten kadın gibidir bu yeni kadın o çocuğa baktığında içini görür fakat çocuk yaşadıklarını kaldıramaz. o daha çocuktur onun minik yüreğine fazladır bu sızı. çocuk hatalar yapar kısıtlar, kızar, bağırır çağırır, çok kıskanır olmadık zamanlarda olmadık kavgalar çıkarır, o çocuk o dünyalar güzeli kadını hayattan bıktırır. oysa o çocuk sadece sevmeyi bilmiyordur. eline yüzüne bulaştırmıştır, beceriksizdir. kadınsa üzgündür emek verdim üstüne titredim her şeyi yaptım ama oluyor der. bu çiğ aşk ikisini de yer bitirir. kadın bitkin bir vedayla arkasında ümit bırakmadan gider. çocuğun canı yanar, yine hatalar yapar bir süre ne yapacağını şaşırır hatalarına şaşırır. artık farklı yataklarda aynı özlemi uyuma vaktidir, vakit özleme vaktidir. çocuğun yüreğinin paramparça olduğu vakittir. bir kadın bir çocuğa gidişiyle adam gibi sevmeyi öğretmiştir, bir kadın gidişiyle bir çocuğu büyütmüştür. o kadın onu yıpratan, tüketen bir çocuktan gitmiştir ama arkasında artık bir erkek bırakmıştır. sevmeyi öğrenmiştir, artık kalbi telaşsız, sakin uslu ve daha serttir.

biz erkeklerin en büyük ihaneti bu kadınlaradır. kim bize karşı ne hissederse hissetsin bu kadınlar bizim ağzımızdaki süt kokusunu aldılar sonra bizi kocaman bir erkek yaptılar, bizi kaya gibi sert yaptılar. amiyane tabiriyle bizim kaymağımızı yemek ise başka kadınlara kaldı. şimdi hak mı bu dersiniz? değildir. birçok yeni kadın vardır etrafınızda o eski kadının eserine tapan, o adama o erkeğe bir zamanlar ki çocuğa kadınlık yapmak isteyen. belki onlarda zamanında çok çocuk büyütmüştür.

bu sefer biz erkeklere yazıklar olsun.
sevgili olacakken kanka olmak.

içler acısı durumdur . allah kimseye yaşatmasın çok koyar.
(bkz: adam ettiği erkekleri terk eden kadınlar)
herkes şu ya da bu şekilde dokunur birbirinin hayatına.
seni ben adam ettim tavrına büründüğü noktada zaten kaybeder ki karşıdaki adamı.
kaybolan emekleri görecek gücü yoksa ilişki yaşamaya kalkışmamalı insan. aslında tüm özeti bu.