bugün

çok yüksekçe bi yerden atlamak(örn 15. kat ve üzerisi) tahmin edildiği gibi acısız değildir. düşene kadar ciğerlerin alacağı basınçlı havadan dolayı akciğerlerimiz akabinde de iç organlarımız patlayabilir ve bu yüzden çok büyük bir acı içinde ölürüz. e ozaman paraşütçüler nasıl ölmüyer diyecekseniz, paraşütçüler atlarken nefeslerini belli aralıklarla belli yöntemlere göre alıp veriyorlar. zaten atlayana kadar kısa bir eğitimde alıyorlar.

en kısası başa silah dayamaktır tabiki biraz maaliyetli olacaktır. ama ocağı açık bırakmak en mantıklısı olabilir. belki biraz uzun sürebilir ve seninle birlikte bir kaç kişiyide sonradan oluşma ihtimali olan patlamlarla yanında götürebilirsin ama uyuyarak temiz bir şekilde ölürsün işte :D

ya şaka maka arkada yapma böyle bişey bi de akıl veriyoruz. ne gerek var böyle şeylere adam akıllı hayatını yaşa işte bir kez gelecen dünyaya ya birdaha gelmeyeceksin. kısacık bir ömrün var. en azından insanlığa olumlu bir etkin olsun.
70 metreden daha yuksek bir binadan atlamaktir. Butun kemikler kirilip iç organları parcaladigindan kurtulmak mümkün değildir ölüm en fazla 10 saniyedir.
(bkz: Altın vuruş)
kafana sık.

not: maliyetli iş ama.
Ooo alırım bir dal.
içinizde fırtınalar, korkular, acılar varsa ve onlarla baş etme gücünüzü bir an bile yitirirseniz, hayatın anlamını da yitirirsiniz ve o an gözünüz kararır. Gözünüzle birlikte ruhunuz, aklınız kararır; her şey kapkaranlık olur