acilin ben maxfaktor uzmaniyim

bir zamanlar avea'nın beleş kontorleri ile taciz ettiğim hatun kişi.

çılgın bir yazar, çılgın bir kimyası var efendim. elde ettiğim verilere göre muhabbet bağına herkesten önce dalabilen bir insan.

özel bir yazar. maxfactor uzmanı değildir maxfaktor uzmanıdır, ayrımı ayırt etmek gerekir.

not: maskaralar üzerine doktora yapmıştır.

(#10315718) entrysiyle akşam akşam beni güldürmüştür. *

sözlük camiasında nadir rastlananlardandır...

yakında eniştem olmak için paçaları sıvayan yazardır.

destekliyoruz efemmm *

ona insan diyenin amına koyarım.

olay yerine çağırılan olay uzmanıyla aynı karizmaya sahiptir.

yeni msne adresimden taciz ettiğim yazar. tacizlerime dayanamayıp kilotlu çoraplarını kamera da göstermiştir.*

(#10591278)

sürekli takip etmekle yanlış yapmadığımı bana bir kez daha ispatladı bugün. kendini, yaşadıklarını ve hissettiklerini ifade ediş tarzı o kadar müthiş ki neredeyse her yazdığında mesaj atmadan duramıyorum. kendini korumak için set çekmiş birini bu kadar kolay geçmesine, yaralarında tuz olmasına hiç şaşırmıyorum artık.

çok üzdü beni uzun zamandır yoktum ortalarda görmemiştim entrilerini geleceğim iki haftaya akıllı çok akıllı çok komik afyonun bi tanecik muhabbetli kişisidir kendisi.

bu entry bu adam gibi karmaşık, derin, değişik olmayacak bu sefer. Bu entry sıradan olsun ki; anlayabilsin dışarıdakiler.

ben, bu adamla mücbir sebepler dolayısıyla görüşemediğim, konuşamadığım her dakikaya ayrı küfür ederim. çünkü o benim dostum, aynadaki yansımam, hayalimdeki erkeğim. tamam lan sulululululuğu bırakalım.

yazar hakkında bilgi almak için bu başlığa gelenlere tavsiye vereyim. bu adamı tanımak için, sizi sevmesini sağlamak için elinizden ne gelirse yaparsanız belanızı sikerim. çünkü onu, arkadaşlığını paylaşamayacak kadar çok seviyorum.

not: ibne değiliz.*

(bkz: guzen)

buaraya ayar gelecek.

ibneyim.

şizofren komedisi, umursamaz delilerin sonsuz neşesi seninle hayat çocuk. nargile dumanının ardındaki yüz sen olunca güzel eğlenmek. içimde yanan ateşi döküp yakarken sigaramı, kibriti uzatan sen olunca anlamlıydı efkarı çekmek. ve bilirdim, belki bir tek ben; kahkahalarının ardında duran gizli kederi.

biliyorsun; defalarca anlatsam bıkmayacağımı, senin benzersizliğini. hayatımın en işe yarar eylemiydi; kimse senin kadar ben değilken, kimse senin kadar anlatılamaz değilken tanıyor olmak seni.

yorgunuz, küskünüz ve bu yüzden yok sayıyoruz bizi derde boğan hayatı. eğer en güzeli yüzüne baka baka dalga geçmekse gerçekle, alt edemeyecekler seni. ruhun paramparçayken en küçümser kahkahaların ardı arkası kesilmiyorsa bağlantısız cümlelerle, hiçbir şey yok edemeyecek bizi.

çünkü sen onlar gibi değilsin. sen, onlardan biri değilsin.

hastasıyım. çokh yakışıklaaaa.

la o değilde şu aref bişey varya ikiz olsa bu kadar benzerler.

kesinlikle bir alex değil.

bu herif kılın kılı. bildiğin dümdüz kıl işte. ama bu adamı kıl, iğrenç hale getirmek için sizin ondan daha nalet olmanız gerekir. çünkü normal şartlarsa mükemmel bir insandır. kısacası canınızı yakarsa bu ondan değil sizin öküzlüğünüzdendir ama size iyi davranıyorsa kendi iyiliğindendir.

canım guzenim.

bugün gerçekleşen bowling kapışmasında beni eze eze yenen insandır kendileri. o kadar iddialı olduğum halde bu adam beni yendi yau. zaten planlı gelmiş efendim. psikolojimi bozmak için elinden geleni yaptı. yok saçında böcek var, yok bu ayakkabılar kokuyor, yapmadığı işkence kalmadı bana *

o değilde muhabbeti mükemmel. engin ve derin bilgileriyle ufkum genişledi. afyonda onun gibi sağdıçlara ihtiyaç var *

iyi kiiiiiiiiiii varsın iyi kiiiiiiiiii sevmişim seni. yok bu değildi. iyi kiiiiiiiii doğdun guzeeeeeeem iyi ki doğdun guzennnnnnnnnnnnnnn.

doğum günü insanıdır. 1 haftadır doğum gününü kutlamamak için kendimi zor tutuyorum ve nihayet 7 mart oldu. sen bu dünyada tanıyabileceğim en sağlam insansın ve bir insanın başına gelen en güzel şeysin. yeni yaşında bazı şutlarının taca gitmesi dileğiyle!!!

edit-ül şukela: guzen gayr-i meşru hala olmak istemiyorum bilesin. bende taşikardi var bak pıt pıt atıyor. yirim.

resim kabiliyeti epeyce iyi beşinci nesil sözlükdaş.

adamın laf sokmaları, pratik zeka, anında gömülmüş yanıtları vs. o kadar hayranım, o kadar seviyorum ki kelimelerin kifayetsiz kaldığı yer kendisini tanımlamaya çalıştığım yer oluveriyor. bugün de hocasına fena gömmüş yarım saat güldüm dinlerken.

şu da olayın yazıya dökülmüş hali;
(bkz: yaran diyaloglar/#11229701)

herkesin kendini benzersiz ve ikâme edilemez sandığı dünyada en benzersiz ve en ikâme edilemez adam olma rekoru kendisine aittir.

ulan kıbrıs çıktı yarağı yedik havası estirirken kendisinin yaptığı espriler bi' ferahlık hissetmeme sebep olmuştur. askerlik dönüşü yapılacak eğlencelerde gireceği alkol komasının potansiyel hasarına şimdiden hazırlanmaya başlaması gerek. zira kıbrıs'ta alkol fiyatları belli. şişeler sana feda olsun goççum!

o değil de kpss'ye nasıl giricem lan ben kıbrıs'ta? asdfghjkl

keyif veren yazar. bir nevi bakardi kola ya da iki tek rakı bilemedin martini bianko, o derece yani.

böylesi kurgulu saçmalayan bir insana daha rastlanıldığı vakit bildiğim her şeyi unutup yeniden öğrenmeye başlayacağım andır. abmfu yeryüzünün benzersizlik tahtında tek başına yıllar boyu oturacak kadar orijinal, marjinaldir. zaten belirgin olan abdominal kaslarım kendisiyle sohbet ederken yahut yazdıklarını okurken gülmekten daha da bir belirginleşiyor. o ara rüstem'i, ferhunde'yi, safiye'yi görüyorum işte.

kendisi; kağıdı bile kesmeyen kağıt makası ile çim biçen insan tanımamış olabilir ancak bu, tıraş bıçağı ile tuvalet temizlemeyeceği anlamına hiç gelmedi. bel fıtığı ile masa taşımamıştır belki fakat çarpraz bağları koptuğunda faranjit teşhisi ile karşılaşmayacağının garantisi verilmedi ona. pim çekip bomba atmış gibi bir havası var aslında ama tay yürüyüşü yapmaya zorlanan insanın anatomisine verilen hasar hakkında fikir sahibi olduğuna inanmıyorum. bence bir ara kendisine şaka olsun diye ateş edilebilir, anlayışlı adamdır şakadan anlar. alt tarafı manevra fişeği lan, sadece bi' metre alev çıkarıyor, kaşın gözün filan yanar biraz. hedef olarak belirlenen noktayı altı kere vurmuş olsa da; üçgen değil bunlar, pek iyi sayılmaz lafını duymasını da istemem garibimin. kalbi sıkıştığı için beş kilometrenin üçüncü kilometresinden sonra koşamadığında vatan hainliği ile itham edilme ihtimalini ise gözden geçirmeyi düşünüyorum.

ve gün gelip dayanamadığında rakı niyetine kolonya içerse suyla seyrelterek, anlıyor insan kıymetini özgürlüğün. telefon kartlarından yapılmış 52 destesi ile batak, king, poker, pişti oynamaya başladığı an doluyor gözleri ama eğleniyor gibi görünüyor uzaktan. saçma adamların komik türkülerinde ağlamaya başladığında farkına varıyor ki bütün o hissizlik oyunları yalanlanıyor uygulamalarda. gecenin her saati uyanıp her defasında rüya olmadığını gördüğünde kahrolmak, yaşanılan hiçbir duyguya benzemiyor. ve anlıyor insan, emin oluyor; "gitmeden önce onu terk etmekle en iyisini yapmışım." diyor.

bir astsubaydan dipçiği yemiş, g3'ün arpacık muhafazası sol ayak baş parmağına denk gelecek şekilde darbe almış, dirsekleri kanayana dek sürünmüş, dizleri sakatlanınca ağrı kesici verilip postalanmış, ağlayıp zayıf görünmekten korktuğundan haftalarca ne annesini ne de bir başka sevdiğini aramamış, rolünün gereğini yerine getirip vakit dolunca çekip gideceği anı sabırsızlıkla bekleyen oyuncu bir askerin hatırası, sayfa 778 falan.