bugün

seyirciye seyirci olduğunu hatırlatan tiyatro türüdür. şöyle ki: bir shakespeare oyununda trajedinin içinde kendine bir karakter, bir acı seçebilen seyirciye absürd bi 'dur!' der. mesela ilk ortaya çıktığı zamanlarda dekora 'siz seyircisiniz' yazıları asılırmış. ya da yaratılan atmosfer gerçek dışı kılınarak seyirciden izole edilirmiş.
en iyilerinden biri için:
(bkz: jean genet)
(bkz: le balcon)
(bkz: yazar tiyatrosu)
imge yayinevi nden ayni isimle cikmis bir kitaptir. giris kisminda absurd tiyatroya kisaca deginilmistir. icerisinde:
eugene ionesco- amedee
atrthur adamov- profesor taranne
samuel beckett- sozsuz oyun
fernando arrabal- iki iskenceci
edward albee- hayvanat bahcesi masali 'ndan olusan bes oyun bulunmaktadir.
gerçeği hiç bir zaman göremeyiz..çünkü anlaşılamayan ve açıklanamayan bir karmaşadır gerçek..işte gerçeği aramakla girişilen umutsuz çaba absürd tiyatronun ortaya çıkmasını sağlamıştır..
(bkz: samuel beckett)
(bkz: eugene ionesco)
(bkz: jean genet)
(bkz: harold pinter)
(bkz: edward albee)
tiyatroya karşı tiyatro. tüm tiyatral çizgilerin yeniden çizildiği ve sadece eylemin * ön planda tutulduğu anti-kahramanlarla dolu tiyatro türü. tüm yenilgilerin, anlamsızlığın ve amaçsızlığın ağır başlılıkla kabul edilişi. umutsuzlukla gelen dibe vuruş. en altta durup izleyiş. devinimden uzak çığlık.
samuel beckett, eugne ionesco, arthur adamov, fernando arrabal, edward albee gibi yazarlar tarafından kaleme alınır. konusu şöyle özetlenebilir:
absürd tiyatro'nun iletisi asla çaresizlik izleri taşımaz. varoluşun gizemlerini çözmek hiç de kolay olmadığı, insan anlamsız bir dünyada bir başına olduğu için, absürd tiyatro insanlığın içinde bulunduğu durumu olduğu gibi kabullenme, soylu ve ağırbaşlı kabullenme, soylu ve ağırbaşlı bir tavırla katlanma yolunda bir meydan okuyuş, bir başkaldırıdır.
kolay çözümleri ve rahatlatıcı düşleri fırlatıp atmak belki acı verir ama arkasında bir özgürlük ve huzur duygusu bırakır.
işte bu nedenle absürd tiyatro, çareziliğin gözyaşlarının değil özgürlüğün gülümsemesini haykırır.
(bkz: waiting for godot)
2. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan ve Varoluşculuk felsefesi üzerine temellenen, hiçbir zaman bir kuramı olmayan tiyatro eğilimi.Epik tiyatroda olduğu gibi belirli bir ortak ilke ve kurallar çevresinde şekillenmeyen bu tiyatro akımı içinde Beckett, ionesco, Albee, Genet, Pinter, Tardieu vs. yazarlar uyumsuz denilen mantığa değişik açı ve biçemlerle yaklaşmışlardır.Genel ortak özellik olarak hemen hepsi, insanlığın içine düştüğü veya insanlığın doğuştan içinde olan anlamsız ve mantık dışı varoluş çabasını ironik bir biçimde işlemişlerdir. Martin Esslin, uyumsuz tiyatroyu, "insan durumunun saçmalığının verdiği metafizik acının dramı" olarak tanımlamıştır. Bu tiyatronun temelinde dünyanın uyumsuz olduğu, uyumsuzun olduğu yerde düzenin varolamayacağını, insanın aklının değil, içgüdülerinin etkisinde olduğunu ve bunun farkına varılmasını ortaya koymak yatar. Bu yüzden akım, kimi zamanlar "nihilist" olmakla suçlanmıştır.
fransada doğduğu kabul edilen, en önemli temsilcilerinin samuel beckett, eugene ionesco, arthur adamov, jean genet ve harold pinter ın olduğu, ingiliz kuramcı martin esslinin kitap haline getirdiği tiyatro akımı.

"bir gün doğduk bir gün öleceğiz bu aynı andır" *