bugün

arapça, farsça, fransızca ve almanca dahil 6 dil bilen kişi; osmanlı ressamlar cemiyeti fahri başkanı olup fransa'da resim sergileri açan bir ressam; müzikle de arası çok iyi olan bir piyanist ve bestekar abdülmecid efendi ile rakı içip zeybek oynayan mk'nin karşılaştırmasıdır.

abdülmecid efendi'ye ayıptır.

"yobazları kanatları altına alıp cumhuriyete kasteden kişi" diye anlattıkları adama bak sen.

biri, batum'u bırakırken bir saniye düşünmemiş mk; ötekisi, musul'u ingilizlerden "aile mirası" iddiasında bulunarak almaya çalışmış abdülmecid efendi.

(bkz: sivas ta abd mandası isteyen milli kahraman)
nü resimler yapan bir halife ile bir ümmetin namusunu kurtaran bir önderin kıyaslanmasıdır.
abesle iştigaldir.

(bkz: çıplak kadın tablosu yapan halife)

edit: eskiden buralar hep dutluktu, başlığı açan atatürk düşmanı siktir olup gitmiş.
Fransızca, Arapça, Farsça, ingilizce, bilen Atatürk değil de ismet inönü müydü amk.
mustafa kemal in hassiktir ordan demesiyle biten versus. adam ülke kurtarıyo yobazlığı yıkıyor kalkındırıyor. vatan müdafaasıyla gençliği geçiyor ve hala onun okuduğu kadar kimse okuyamıyorsa bunun bir sebebi vardır. iyiki ressam olmamış yoksa ülkenin sikilişini resmederdi.
yaptığı resimler, bazı yobaz ülkücülerin zoruna giden abdülmecid efendi ile hangi ümmetin namusunu kurtardığını merak ettiğimiz mk'nin kıyaslaması.

ümmetin pakistan'dan gönderdiği yardımlarla partisine banka kurup bağlayan mk mi kurtarmış namusumuzu?
sadece anasına atatürkçüler tecavüz etmiş orospu evlatlarının yapabileceği bir karşılaştırma. bir yanda hayatında hiçbir sik başaramamış bir it ve bir yanda da koca bir vatanı kurtarmış bir yiğit vardır. hadi siktir git "halife efendimiz beni sikin" diye inleyerek götünü parmakla.
"yanlış zaman, yanlış ortam"da karşılaşmış kişileri kıyaslama çabası. resmi tarihle insanları şartlandırmak yanlıştır, ama aşırı spekülasyonlardan ibaret veya ters yönde aşırı abartılı alternatif tarih kurmaya çalışmak da yanlıştır. rahat giden devlet şartlarında birarada olsalar veya biri hanedan mensubu olmasa belki sanat sohbetleri yaparlardı, ülkeyi nasıl kalkındırırızı beraber konuşurlardı vs vs... ne yazık ki tarihin o dönemki şartları birarada çalışmalarına fırsat vermemiştir. velhasıl birini yermek için öbürünü koz yapmaya çalışmak (her iki taraftan bakarken de) beyhude çabalardır. biz ülke yeniden batma haline düşmesin diye nelerden ibret almak lazım ona bakalım biraz da tarihimizi okurken.
lan oğlum yine konuşturacaksınız beni şöyleki: basbas bağırıyonuz atatürk halifeligi kaldırdı diye ulan adam niye kaldırsın işine yarayacak bi makamı? sizin övdügunüz çıplak karı resmi çizen halifeniz abdülmecid ingiltereye gidip ben türkiyenin imparatoruyum diye söylenip, ingilizlerden tahtı icin yardim istediği icin atatürk bu adami hem sürgün etmis hem makamini yok etmistir. halifeligin kaldirilmasinin sebebi olan bi adamla götunuzu kurtaran bi adami nasil karsilastiriyonuz lan?
(bkz: lütfen trollerimizi pistten alalım)
alakasız şey.
abdülmecid efendi hilafeti kabul ettiğinde vahdettin saltanat makamı (yani yönetme gücü) olmadıktan sonra bir anlamı yoktur o makamın ne bu hırs demiştir.

abdülmecid efendi entellektüel biridir hilafet makamı dini referanslı ama dini olmaktan çıkmış bir makamdır.

ve bir insanın iktidar olma hevesini tuhaf karşılayanlar ise daha tuhaftır. yahu millet muhtarlık seçiminde birbirini öldürüyor ülke yönetimi için kavga olmasın ha.

ve bu arada mustafa kemal samsun'a müfettiş olarak gönderilmeden önce harbiye nazırı olmak için oldukça uğraşmıştır.