bugün
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği13
- diamond tema11
- herkes fakirse neden avmler dolu10
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var12
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış14
- memati192312
- sevgiliyle aynı evde yaşamak8
- ismeti yazar yapan moderatör13
- anın görüntüsü16
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- gideon reid morgan jj46
- babalar günü15
- özge özacar'ın memeleri13
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi8
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- kurban eti dağıtmak mecburi mi10
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları13
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi12
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- özgür özel11
- ups boobss nickli yazar29
- yazarların başarılı olduğu dersler10
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- kitap okuyan erkek11
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı19
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya13
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama9
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi15
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
- bazen ekmek arası salça yiyorum9
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- tüm sözlük kölemdir20
Milli
Chicago’nun kenar mahallesinde metruk binada yaşıyorlardı. Annesinin karnı burnundaydı, bodrum kattaki çamaşırhanedeyken sancılandı, babası çığlığı duyup yardıma koştu ama, ne hastaneye yetişmek için otomobilleri vardı, ne de taksiye verecek paraları… Oracıkta, yere serilen kirli bi havlunun üstüne, merdiven altında doğdu.
*
Annesi uyuşturucu bağımlısıydı. Babası torbacı’ydı. Beş kardeşin en küçüğüydü, beşi de crack kullanıyordu. Henüz 10 yaşındayken, kendisinden üç yaş büyük ağabeyi sırtından vurularak öldürüldü. Cenaze töreni bugün bile gözünün önünden gitmiyor. Ağabeyi tabutun içinde Chicago Cubs takımının beyzbol formasıyla yatıyor, tabutun başındaki annesi ise, bileklerinden kelepçeli vaziyette, polislerin arasında ağlıyordu. Çünkü… Annesi o sırada hapisteydi. Oğlunun cenazesine katılması için, polis nezaretinde getirilmişti.
*
Çocukluk döneminde annesi-babası, hatta ağabeyleri habire içeri giriyor, ortada kalıyor, akrabalarının yanına sığınıyordu. Neticede kendisi de “aile mesleği”nden ıslahevine düştü, üç sene yattı.
*
Yaşamın kıyısındaydı… Ya uçurumdan atlayacak, ya da hayata tutunacaktı. “Pes etmeyeceğim” dedi. Her şeye yeniden başlamaya karar verdi. Tedavi gördü. Islahevindeyken liseyi bitirdi. Özgürlüğüne kavuşunca, kargo şirketinde işe girdi. Mesaiden sonra sabahlara kadar basketbol idmanı yapıyordu. Üniversitelere başvurdu. Alabama’daki Troy Üniversitesi’ne kabul edildi, sporcu bursu aldı.
*
Doğuştan yeteneği, oyun kurucu zekası vardı. Kolej ligindeki istatistikleri harikaydı ama, 1.77’lik boyuyla NBA’de hiç şansı olmadığını biliyordu. Ne yapmalı? Antrenörleri yönlendirdi. Avrupa’yı deneyecekti. Bindi uçağa, ver elini Polonya… Fransa’da italya’da forma giydi. Beş sene boğuştu, çalıştı didindi, aradığını bulamadı, mutlu olamadı. 2012’de izmir’e geldi.
*
Ve, mucizevi hayat hikayesinin, mucizevi sonuçları oldu.
*
Basketbol ekolümüz Karşıyaka’ya 28 sene sonra şampiyonluk kazandıran isimlerden biri oldu.
*
Annesini tedavi ettirdi, uyuşturucu batağından kurtardı, ev aldı.
*
ilkokul sıralarından beri Tangela’ya aşıktı, iki kızları oldu, birine Heaven-Cennet, diğerine Angel-Melek ismini koydular. Basketboldan kazandığı parayla kızlarına huzurlu bir yuva, iyi bir eğitim sağladı.
*
Geldiği yeri asla unutmadı. Chicago’da umutsuz gençlere fırsat yaratmaya çalışan Lionheart vakfına maddi-manevi destek oluyor. Uyuşturucuyla mücadele için sosyal sorumluluk projelerine katılıyor. “Hangi dikenli yollardan geçtiğimi biliyorum, benim gibi sahipsiz çocukların o yollara sapmalarını engellemek istiyorum” diyor.
*
Fenerbahçe’ye transfer oldu. Bugüne kadar ortalama paralar kazanıyordu, seneliği altı sıfırlı dolara imza attı.
*
Adeta yeniden doğmasını sağlayan ülkenin bayrağı altına girdi.
Türk vatandaşı oldu!
*
Ve dün, milli takım kadromuz açıklandı.
Dünyanın en zengin ülkesinde, metruk binanın bodrum katında, merdiven altında, kirli bi havlunun üzerine doğan talihsiz çocuk… Zirveye çıkması için kendisine merdiven olan bu mübarek ülkenin, ay-yıldızlı formasını giymeye hak kazandı.
*
Ve, milli takım kadrosunun açıklandığı saatlerde, meclisteki tören başlamak üzereydi… Atatürk Türkiyesi’nin imkanlarıyla, fırsat eşitliği sayesinde milletvekili olmuş bazı tipler, hâlâ, “yemin ederken Türk milleti demek zorunda mıyız, demesek olmaz mı” tartışması yapıyordu.
http://www.sozcu.com.tr/2...ilmaz-ozdil/milli-867295/
Chicago’nun kenar mahallesinde metruk binada yaşıyorlardı. Annesinin karnı burnundaydı, bodrum kattaki çamaşırhanedeyken sancılandı, babası çığlığı duyup yardıma koştu ama, ne hastaneye yetişmek için otomobilleri vardı, ne de taksiye verecek paraları… Oracıkta, yere serilen kirli bi havlunun üstüne, merdiven altında doğdu.
*
Annesi uyuşturucu bağımlısıydı. Babası torbacı’ydı. Beş kardeşin en küçüğüydü, beşi de crack kullanıyordu. Henüz 10 yaşındayken, kendisinden üç yaş büyük ağabeyi sırtından vurularak öldürüldü. Cenaze töreni bugün bile gözünün önünden gitmiyor. Ağabeyi tabutun içinde Chicago Cubs takımının beyzbol formasıyla yatıyor, tabutun başındaki annesi ise, bileklerinden kelepçeli vaziyette, polislerin arasında ağlıyordu. Çünkü… Annesi o sırada hapisteydi. Oğlunun cenazesine katılması için, polis nezaretinde getirilmişti.
*
Çocukluk döneminde annesi-babası, hatta ağabeyleri habire içeri giriyor, ortada kalıyor, akrabalarının yanına sığınıyordu. Neticede kendisi de “aile mesleği”nden ıslahevine düştü, üç sene yattı.
*
Yaşamın kıyısındaydı… Ya uçurumdan atlayacak, ya da hayata tutunacaktı. “Pes etmeyeceğim” dedi. Her şeye yeniden başlamaya karar verdi. Tedavi gördü. Islahevindeyken liseyi bitirdi. Özgürlüğüne kavuşunca, kargo şirketinde işe girdi. Mesaiden sonra sabahlara kadar basketbol idmanı yapıyordu. Üniversitelere başvurdu. Alabama’daki Troy Üniversitesi’ne kabul edildi, sporcu bursu aldı.
*
Doğuştan yeteneği, oyun kurucu zekası vardı. Kolej ligindeki istatistikleri harikaydı ama, 1.77’lik boyuyla NBA’de hiç şansı olmadığını biliyordu. Ne yapmalı? Antrenörleri yönlendirdi. Avrupa’yı deneyecekti. Bindi uçağa, ver elini Polonya… Fransa’da italya’da forma giydi. Beş sene boğuştu, çalıştı didindi, aradığını bulamadı, mutlu olamadı. 2012’de izmir’e geldi.
*
Ve, mucizevi hayat hikayesinin, mucizevi sonuçları oldu.
*
Basketbol ekolümüz Karşıyaka’ya 28 sene sonra şampiyonluk kazandıran isimlerden biri oldu.
*
Annesini tedavi ettirdi, uyuşturucu batağından kurtardı, ev aldı.
*
ilkokul sıralarından beri Tangela’ya aşıktı, iki kızları oldu, birine Heaven-Cennet, diğerine Angel-Melek ismini koydular. Basketboldan kazandığı parayla kızlarına huzurlu bir yuva, iyi bir eğitim sağladı.
*
Geldiği yeri asla unutmadı. Chicago’da umutsuz gençlere fırsat yaratmaya çalışan Lionheart vakfına maddi-manevi destek oluyor. Uyuşturucuyla mücadele için sosyal sorumluluk projelerine katılıyor. “Hangi dikenli yollardan geçtiğimi biliyorum, benim gibi sahipsiz çocukların o yollara sapmalarını engellemek istiyorum” diyor.
*
Fenerbahçe’ye transfer oldu. Bugüne kadar ortalama paralar kazanıyordu, seneliği altı sıfırlı dolara imza attı.
*
Adeta yeniden doğmasını sağlayan ülkenin bayrağı altına girdi.
Türk vatandaşı oldu!
*
Ve dün, milli takım kadromuz açıklandı.
Dünyanın en zengin ülkesinde, metruk binanın bodrum katında, merdiven altında, kirli bi havlunun üzerine doğan talihsiz çocuk… Zirveye çıkması için kendisine merdiven olan bu mübarek ülkenin, ay-yıldızlı formasını giymeye hak kazandı.
*
Ve, milli takım kadrosunun açıklandığı saatlerde, meclisteki tören başlamak üzereydi… Atatürk Türkiyesi’nin imkanlarıyla, fırsat eşitliği sayesinde milletvekili olmuş bazı tipler, hâlâ, “yemin ederken Türk milleti demek zorunda mıyız, demesek olmaz mı” tartışması yapıyordu.
http://www.sozcu.com.tr/2...ilmaz-ozdil/milli-867295/
vatan hainlerine sağlam bir ayar niteliğindedir.
iyiymiş .
solcuların akit'inde yazdığı yazı. her zamanki gibi kafası çalışmayanlara hitap ediyor. geç.
özetle; kendini türk hisseden herkes türktür.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar