bugün

beyin organından yoksun toplumlardır.

ilkel çağlarda, ilkel toplumların yaptığı işi, şu anda gelişmiş ve gün geçtikçe gelişmekte olan insan beyniyle yapmak "akılalmaz" bir olaydır. bir sorun varsa ve çözüme kavuşmuyorsa, "savaş" en son çaredir. o da, beynini yeterince kullanamayan toplumlar için geçerlidir. beynini yeterince kullanan toplumlar savaşmak yerine, beyin gücüyle rakibini alt etmesini bilir. olay budur.
gerçekten sorunlu toplumlarır. can-ı canan-ı yürekten katılınabilir. ama, bu milletleri millet yapan süreçte savaş bir yaşam biçimiyse köklerinde, söz konusu toplumlarda 25. yy'da bile savaşa çözüm diye bakanlar olması muhtemeldir.
artık ülkelerin tek maç çift devre usulü futbol maçı yaparak çözüm araması gerekmektedir.

(bkz: thats the football)
yemeyip içmeyip silahla bomba alan, insanlıktan nasibini alamayan toplumlardır.
savaşmayıp yahudiler gibi yol kesen eşkiya olmak gerekir, öyle mi? uluslararası sularda adam gibi savaşmaya cesaretiniz olmayan toplumların adamlarını öldürürsünüz. sonra beyninizi kullanır; iyi bir medya propagandası yapar, başka ülkelerde satın aldığınız veya kendinizden olan medya ve aydınlarla haklılığınızı ispata çalışırsınız. hatta bazıları uludağ sözlük'e gelir yahudi propagandası yapar, savaşmak aptallık gibi kelimeler söyler.

insanlarını öldürdüğünüz ülkeye de "sizinle aramızda iyi bir dostluk var, ekonomik, siyasi çıkarlarımız böyle olaylardan etkilenmemeli" diye yüksek çıkarlar öne süren mesajlarla olayı geçiştirirsiniz. tabi bu toplum bunları yemez. bir şekilde ödetir. illa savaş topla, tüfekle olmaz.

savaşmak yerine terörist olmayı hoş görenlere duyurulur!!! bizler savaşmayı da biliriz yeri gelince barışmayı da... düşmanın ahlaklısı makbul tabi. türkiye cumhuriyeti vatandaşlarını öldürüp kıvırtıp duran düşman en şerefsizidir... burda bizdenmiş gibi görünüp onları savunanlara ise ne desem boş...
Savaştan çıkarları olan zümrelerin yönettiği insanlar topluluğu.
(bkz: öldürmiycez ölmiycez kimsenin askeri olmıycaz)
insanoğlunda doğuştan gelen birlikte yaşama isteği olduğunu biliyoruz. fakat insanoğlu hobbes'in da söylediği gibi birbirinin kurdudur. doğal hallerinde yaşayamaz ve birbirlerini yok ederler. bundan kaynaklı sözleşme, hukuk vs vs olduğunu belirtir. ama değil 21. yy. 62. yy. olup hala bu rakamlardan tavşan yapmaya çalışsak bile yine de birbirimize yemekten vazgeçmeyeceğiz. insan oğlunun sınırsız ihtiyaçları vardır fakat karşılayacak kıt kaynakları vardır. bundan dolayı ölmekten ve öldürmekten vazgeçmeyecekler. malesef insanoğlu "id" durumundan asla kurtulamayacak.
elimizde güç olsa bizde girmez miyiz iran a ırak a belki yunanistan a.
insan oğlu değil midir en yakınını bile sırtından vuran? brütüs değil midir sezar ı sırtından bıçaklayan? savaşmak insanın doğasında var demek ki. kan görmekten haz alıyoruz. öldürmek gücümüze güç katıyor zannediyoruz ve yok ediyoruz.
21. asırda hala savaşmak bundan kaynaklı. dünya da her şey unutulur ama bir tek savaşların seceresi tutulup unutturulmaz. yazıktır ki insanoğlu bundan da ders almamaktadır.
anlaşılması zor topluluklardır.
toplumlar aramamaktadır. küresel krizden etkilenen derin devletler aramaktadırlar. kendileri bu yol ile silah pazarlarını geliştirmekte ve inanılmaz kar sağlamktadırlar. aklı başında hiç kimse savaşların sorunları çözmek için çıktığını ya da savaşların barış getirmek için çıktığını söyleyemez.
güncel Önemli Başlıklar