bugün

resmi belge ve evraklardaki kişisel karşılığın hayat boyu taşınacak olmasından dolayı kişinin mutlaka yapması gereken çalışmalardır.

efendim hepimiz hatırlarız ki, ilkokulda öğretmenimizin doğru çözdüğümüz problemleri diğerlerinden ayırmak için deftere gerçekleştirdiği, alfabetik sistem içinde anlamlandıramadığımız karalamalarını.

ilk kez başımıza geldiğinde alık alık bakmayıp da "ha lan ben bunu biliyorum, bunun adı imza" diyenler zekiler bir kenara ayrıldığında geri kalan salaklardan birisi de benim. *

hayatın daha sonraki dönemlerinde bu olayın izlerini bilinç altında hisseden kişi, her evrakda her belgede, dershane sınavlarında kendisini ifade eden bir imzayı kullanmıştır. bu imzanın şekli, boyutu ve kişinin ona yüklediği anlam 18 yaşına kadar değişkenlik gösterebilir. ilk başlarda sadece yıldız şeklinde kendisini gösteren imza daha sonraki dönemlerde -özellikle okuma yazma öğrenildikten sonraki çağlarda- adın ve soyadın ilk harflerinin ortasına çekilen çizgi ve bu çiginin üzerinin karalanmasından ibarettir.

ama yaş 18 olup da, kanunlar önünde reşit birer vatandaş olunca işler değişir. artık imzayı değiştirmenizin tek yolu, mahkeme kararı. yoksa evrakta sahteciliğe kadar gider yapılan değişiklik, hele de idealist bir savcının eline düşerseniz.

sadet; 18 yaşınızı doldurmadan önce imzalarınızı yıldız şeklinden çıkarın...nikah sırasında onur kırıcı olabilir...
ayakta işemeyi öğrenen çocuğun duvarlardaki çalışmasına benzer durum.sidik yarışı kapsamında olayı abartanlarıda görmedik değil.
(bkz: isim soyisim tarih)
kendisini ne kadar zor imza yaratmaya kasarsa üniversitede yerine imza atıcak kişiyi zor bulacağı için basitçe adının baş harfi ve sonrasında ufak bir karalamayla bu işi halledebilir ve yorulmadan hayatındaki önemli bir işi halletmiştir.