bugün

bir çoğu 20 li yaşlarını süren, abdullah gül ün 15 yıl önceki ermenistan görüşleri ni eleştiren ama dünyanın sürekli değiştiğini ve geliştiğini anlayamayan yazarlardır. siz 15 yıl önce altınıza işeyecek kadar küçük birer çocuktunuz, siz geliştiniz de abdullah gül neden değişmesin a aklıevvel kardeşlerim?
bazıları da şu aralar sözlüğe sıçmakla meşguldürler.

insan (0) doğar, (0-25) gelişir, (25< ) ölür.
(bkz: sadece çiş mi)*
memleketin kırmızı çizgilerini çiğneyen, değiştim diyen yöneticilerin yaptıklarını içlerine sindiremeyen yazarlardır.
ayrıca abd'nin kissinger önderliğinde başlattığı "yeşil kuşak projesini" de iyi analiz etmiştir bunlar.

zira kissinger ne diyor yeşil kuşak projesi için;
somut olarak islamı destekliyor gözüksek de aslında oluşturacağımız kitleler salt abd çıkarları ve yeni dünya düzeni için çalışacaklardır"

bu beyanattan da abdullah gül'ün değişen siyasi konjektüre yeşil kuşak projesi ve efendilerinin talimatlarıyla ayak uydurduğu ayan beyan anlaşılmaktadır. yani dün abdullah gül'ün o minvalde beyanat vermesi gerekirken bu gün abd istemleri doğrultusunda ermenistan'a gitmesi ve hatta soykırım anıtını ziyaret etmesi mübahtır.

bu memlekete zarar verenler de keşke 15 yıl önce altlarına çiş yapsalarmış, yok lan hatta altlarına sıçsalarmış da bunların farkına varsalarmış.
bir nikaragua kadar olamıyoruz yazık...
(bkz: 15 yıl önce şakird olan yazarlar)
(bkz: 15 yıl önce baba olan yazarlar) * *
saidi nursiyi görmediği halde seven yazarlardır, deniz gezmişi sadece resimleri ile tanıyabilen yazarlardır, osmanlının yıkılış nedenlerini yada yakın cumhuriyet tarihini inceleyebilen yazardır. abdullah gül'ün 15 yıllık değişimini eleştirmeye hakkı olan yazardır.
15 yıl önce apartman arasında maç yapan yazarlar gibi abdullah gül'le ilgili yorum yapmaya hakkı olan yazarlardır. kişinin büyüklüğü, saygınlığı kaç yıl önce çiş yaptığıyla mı içinde bulunulan anda yaptıklarıyla, düşündükleriyle mi ölçülür? ben 20 yaşına kadar altıma işedim, ne olacak şimdi?
muhtemelen 15 yıl önce yaşları 7'den küçük olan yazarlardır.

çocukların altlarına kaçırmasının fizyolojik ve organik olmak üzere nedenleri vardır.

gece altını ıslatan çocukların büyük bir gurubu (%90-%95) fizyolojik altını ıslatma gurubunda toplanmaktadır. Bu çocukların gece uykuda mesane doluluğunu hissetmelerinin yetersiz olması ve mesane kapasitelerinin küçük ve uyku derinliklerinin fazla olması en önemli fizyolojik nedenlerdir.

böbreklerde ve mesanede sorun olması, şeker hastalığı gibi organik sorunlar ise altını ıslatan çocukların %5'inde görülmektedir.*

2-4 yaş arasındaki çocukların geneli hem gündüz hem de gece idrarını tumayı öğrenirler. sayılarla konuşmak gerekirse, Üç yaşındaki çocukların %40'ı altını ıslattığı halde, bu oran 5 yaşında %20'ye 6 yaşında %10'a düşmektedir. yani neymiş, bu değişimle kafa yapısının değişmesini bir tutmak son derece aptalca bir eylemmiş. ilerde bir gün birileri size "lan sen doğduğunda yürüyemiyordun, nasıl ki sonradan öğrendin, ben de kafa yapımı değiştirdim, manyağa bak" derse, kafanızı "haklısın abi" tadında sallayarak hemen oradan uzaklaşın, arkanıza bile bakmadan kaçın.
gençlere, gençliğe ve onların fikirlerine verilen değerin ülkemizde nerelerde olduğunu yüzümüze tokat gibi vuran absürtlük.

bu başlığı buraya koyan da muhtemelen donuna sıçıyordu bir zamanlar öyle değil mi? ne muhtemeleni, kesin... bu kadar saçma bir yaklaşım olabilir mi? insanları fikirlerini söylemekten caydırmak için "çocuksunuz olm siz daha, ağzınız süt kokuyor bebeler" minvalli sarkastik ironiler yapmak... aşağılığın, acizliğin ispatı.

bu zihniyete göre tarih diye sosyal bir bilim yoktur. insanlar yaşamadığı dönemler hakkında hiçbir zaman bilgi sahibi olamazlar. mutlaka yaşamaları gerekir bir olayı, ya da gelişmeyi bilebilmeleri için. okuyarak anlama mefhumu gelişmemiştir bu canlılarda. neden? çünkü kendileri okumadıkları, tarihi merak etmedikleri için herkesi kendileri gibi sanmaktalar.

fazlaca söylenecek bir şey yok bu başlıktan sonra. sözlükteki tarihe atıf yapan bütün entryler sakıttır an itibariyle. hepiniz boşa kürek çekiyorsunuz bazılarına göre. daha dün altına sıçan bebelerdiniz çünkü...
okuduğunu anlayamayan yazarlara şahit olununca tekrar yazmak farz olmuştur. kimse yaşı dolayısı ile eleştirilmemektedir. anlatılmak istenen şudur: 15 yıl önce altı bezli bir çocuk iken 15 yıl sonra politikadan bahsedebiliyorsa bir insan, koskoca bir siyasetçinin 15 yıl içinde gelişen ve değişen dünya değerlerine göre fikirlerinin değişmiş olmasına saygı duymak zorundadır.

budur...

hala anlamayan varsa özelden anlatiim...
dünyanın sürekli değiştiğini ve geliştiğini söylemiş başlık sahibi aklıevvel. evet değiştiği içindir ki abdullah gül bu takiyeye ihtiyaç duymaktadır. açıklayayım - bunun altında yazanlar açıklamadır anlamında.

ermenistan yetkililerinin cenaze için bile iletişim kurulmaması gereken kişiler olduğunu söyleyen cumhurbaşkanı, 15 yıl sonra doğruyu, ışığı görüp, aydınlanıp, değişiverip ermenistan'la iletişimde fayda var diyor ve sen de buna inanıyorsun öyle mi sevgili uuser.

yapma ne olur. o gün milliyetçilik işine geldiyordu ve söylemleri bu yöndeydi abdullah gül ve diğer muhalefettekilerin. bugün ise iktidarlar ve uyumlu, uzlaşmacı rolüne büründüler sadece. avrupa birliği'nin bir dediğini iki etmeme ve abd dayatmalarını yerine getirme rekorları kıran abdullah gül, maça gidilmesi gerektiğini söylüyor.

evet dünya değişiyor ve kukla oynatıcıları da değişiyor, rüzgar değişiyor ama sığ, samimiyetsiz, kukla kafalar hep aynı. oynatıcıları farklı sadece.

ayrıca ; ermenistan'a 15 yıl önce de gidilmeliydi bugün de gidilmeli. en azından ne bu ağrı dağı işi, gelin dağda kaydıralım isterseniz demek için, uçmayın, gelin insan gibi komşu gibi konuşalım demek için. karşılıklı hataları olmuş toplumların; çünkü bu tarihtir, uzatmayın demek için gidilmeliydi. ama takiye için, yaranmak için değil. selametle.
artık buna enürezis diyip bilimsel açıkla yapıp "hönk" dedirten yazarlardır. mesela.