1 mayısı olay çıkarmak için kullanmak

sadece türkiye de değil, dünyadaki birçok ülkede olan durumdur. kıyıda köşede kalmış, siyasi parti kursa yüzde 1 oy alamayacak marjinal gruplar, sendikalar ve partiler, emeğin yüceltilmesini, emekçileri simgeleyen bu güzel günü alet etmekteler.

18-20 yaş zibidilerinin camları kırmasına, yoldan geçenlerin huzurunun bozulmasına, vandalizme kurban edilen, kendi bastırılmış şiddet duygularını tatmin etmeye alet edilen işçi bayramı için, ne gariptir ki en büyük duygu sömürüsünü de bu kesim yapmaktadır.

akıllanmalı artık bu ülkedeki aşırı sol, çocukluktan, vandalizmden uzak kalmalı. 2009 türkisyesinde şiddete eğilimli olan, suç işlemeye, darp etmeye, teröre meğilli sadece aşırı solcular ve etnik kürt milliyetçileri kaldır.. faşizmin gerçek savunuculuğunu inatla dayatmaktalar..

1 mayısı küresel teröristlik günü gibi gören sözde işçi müsveddelerinin yaptığı eylemdir.

terörizm yanda$larının i$çilerin bayram gününü piç etmek amacıyla giri$tikleri hede. bir de i$çiler(bakın sedika veya örgütlenmeler değil i$çiler) bunun farkına varsa ne güzel olur değil mi ?

1 mayısı terör propagandasına alet edenlerin genelde 18-19 yaşlarında, çalışmayan, işsiz güçsüz gezinen yahut öğrenci olan yani çalışan emekçi, işçi kimliği bulunmayan kişiler olduğunun hatırlanması gereken durumdur.

ne gariptir ki, emekçinin haklarını serseri tayfası savunur, etnik milliyetçiliği toprak ağaları..

sözlükte bile böyledir bu durum, marjinal geçinmeye çalışan, yasalara saygı göstermemeyi öven yahut sadece internette atıp tutan tayfa da eminim böyledir. emekçilikle ilgisi olmayan, düzenli işte çalışmayan, bir nevi serseriler..

türkiye için ifade etmek gerekirse, hayvan gibi kazlıçeşme varken taksim'de diretmektir. taksim'in anısı şusu busu varmış, ulan daha önce kadıköy'deki kutlamalar neden seneler boyunca yasaklandı? işçiler öldüğü için, böyle vakalar yaşanmasın diye önlem alınıyor hala ısrarla yok ben devleti ne dinleyecem ipimle kuşağım s.kimle taşağım mantalitesi, yürürüz arkadaş taksim'e. sen kabul etsen de etmesen de o başbakan senin başbakanın, o vali senin valin, o pos bıyıklı senin emniyet müdürün. sesini demokratik olarak sandıkta çıkardın, izin verilen meydanda da çıkarabilirsin. sen polisin barikat kurduğu meydana girmeye çalışacaksın polis buyur mu edecek? adam talimatı alınca gel kardeşim geç şöyle mi diyecek? kafasına kaldırım taşı atılırsa elbette copuna sarılacak. onlar copuna sarılınca siz kaçtınız da mazlum taklidi mi yapıyorsunuz şimdi? davul tokmağı ile 50'li yaşlardaki bir polisi döven ödpliler de gördüm ben.

taksim'de türküler söyleyip halay çekmek istiyorsun peki garanti veriyor musun aramızda teröristler olmayacak kimseye saldırmayacak diye? neden geçen yıl sabahın 6'sında daha yürüyüşler başlamadan onlarca molotof kokteyli ele geçirildi? polis mi yaptı bunları?

iyi niyeti olmanın gereği taksime sembolik bir heyetin giderek çelenk bırakması ve günün anlamıyla ilgili konuşma yapmasıdır.

ama tüm kitlenin taksime yürümesini sitemekteki amaç sadece olay çıkarmaktır. tüm şehrin trafiğinin kilitleneceği bir ortama girmek için gösterilen bu direnç, sadece provakasyon yaratma istemidir.

marjinal gruplar sembol yaratmaya çalışır, değer oluşturmaya, geçmişte yaşanan karşılıklı cinayetlerin, yahut tek taraflı katliamların duygusal sömürüsünü kullanmak ister. çünkü varolabilmesini sağlayacak tutarlı ve mantıklı bir argümanı başka yoktur. her gösteriyi olaya dönüştürmek ister ki sürekli insanlar ölsün,i sürekli semboller yaratılsın, sömürüler sağlansın.

marjinaller polis copu ister, gözaltı ister ve hatta polisin birkaç kişiyi öldürmesini arzular. türk polisi maalesef dünyadaki en eğitimsiz ve profesyonel olmayan, siyasallaşmış güvenlik güçlerinden olduğudnan, bu tür ölümler, aşırı güç kullanımları hep olur. döngünün tekrarlanmasını ister marjinal sersri, daha çok olay olsun, daha fazla ölüm yaşansın diye...