bugün

beklediğim gibi işçi ve işçi hakları konulu olmuştur. hutbeleri diyanet yazıp tüm imamlara yolladığından sanırsam türkiye'deki hemen tüm camilerde aynı konudan bahsedildi. hutbenin içeriğinden aklımda kalanları yazayım;

"ey cemaati müslimin ihvan-ı din, işçilerin haklarını gözetin, ücretlerini vaktinde verin, her işçiye kapasitesi kadar iş verin. ibadet etmek isteyenlere gerekli kolaylıkları sağlayın. işçiler de aldıkları paranın hakkını verecek şekilde çalışsın. efendimiz hazretlerinin hadislerinde belirttiği gibi, "işçilere teri kurumadan ücretlerini veriniz", sizler de işçilerinizi mağdur etmeyin."

özetle böyleydi işte, ak parti döneminde yıllar sonra taksim'e çıkma izni alan devrimci işçiler, kendileri pek duyma imkanı bulmamış olsa da cuma hutbesinde bile haklarından bahsedilmesinden sonra fütursuzca bu hükümeti eleştirip, "yahu iyi bir şey de yapmadı mı" sorusuna "hayır işbirlikçi bunlar, hiç bir faydası dokunmadı" deme yüzsüzlüğünü gösterirse daha da bir şey demiyorum ben.
1 mayıs kutlayanların cumaya gitmemesi ile mahrum kalmışlar, halbuki dib gülsuyu ve lakumla kutladı bizi. *
cuma namazına gitmeyip babalarına "gittim" diyen ufaklıkların kullanımına açılmış, çok önemli bir bilgidir.

hutbede ne anlattı hoca sorusuna cevap veremezdim hiçbir zaman.
"ey cemaati müslimin ihvan-ı din, işçilerin haklarını gözetin, ücretlerini vaktinde verin, her işçiye kapasitesi kadar iş verin. ibadet etmek isteyenlere gerekli kolaylıkları sağlayın. işçiler de aldıkları paranın hakkını verecek şekilde çalışsın. efendimiz hazretlerinin hadislerinde belirttiği gibi, "işçilere teri kurumadan ücretlerini veriniz", sizler de işçilerinizi mağdur etmeyin."

ne güzel söylemiş diyanet.

diyen kişi diyanet işleri olunca, tüm ülke, devlet erkanı oturuyor cuma namazı'nda dinliyor bunu.

ama bunu halk pankarta yazınca ve pankartı alıp taksim'e çıkıp aynı cümleleri haykırmak isteyince 1 mayıs'ta izin verilmiyor, dayak yiyor, vatan haini oluyor.

Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla,
diyanet işleri vatan hainliğine devam ediyor hala.

aynı şeyi söylüyoruz, daha insanca çalışma koşulları, daha insanca bir yaşam.
günün anlam ve önemini konu almıştır. meydanlarda yapılan provokasyonların daha insancıl, daha yasal versiyonudur.
helal olsundur.bütün hutbeler gibi bu hutbede etkileyici ve mükemmeldir.
özellikle peygamber efendimizin "işçilere teri kurumadan hakkını veriniz" sözü üzerinde çokca durulan hutbedir.