bugün

mesut özil

"ehehehühehü almancilar cok gerizekali ya! apaçi bunlar. türkiye'ye bi bok kazandirmiyolar ki! ehi ehi..." diyenlerin, mesut özil'e neden bu kadar tepki gösterdiklerini anlayamiyorum. almanya'da yasayan gurbetci vatandaslarimizi "almanci" diye asagilayacaksin, akillarindan süphe edeceksin, sonra "almancilardan" biri alman milli takimini secince agla dur.

mesut özil kariyeri acisindan en dogru karari vermistir. ay yildizli formayla mücadele etmesini tabii ki her türk gibi ben de isterdim, ancak elindeki nuri sahin gibi adamlari dahi degerlendiremeyen bir takimda, yedek kulübesinde koltuklari isitmaktan baska bir sey yapamazdi mesut.

ufak bir hikaye anlatayim:

fatih terim köln'deki scoutlarini ziyaret edip, almanya'da yasayan gurbetci futbolcularimiz hakkinda bilgi almak ister. scout'lar mesut özil'i de davet ederler. o zamanlar henüz meshur olmayan ve schalke'de oynayan mesut babasiyla birlikte köln'e gelir ve bir iki antrenmana katilir, fatih terim "isimize yaramaz" der ve keser atar. scoutlar terim'i ikna etmek isterler, mesut'un babasi da terim'le bir görüsme daha yapar, fakat nafile. "imparator" kabul etmez. aradan kisa bir süre gecer, mesut werder bremen'e transfer olur ve alman ümit milli takimin'da harikalar yaratir. bu kez mesut'un babasiyla görüsmeye g*tü yemeyen terim araya adamlar sokup mesut'u ikna etmeye calisir, bu adamlarin arasinda erman toroglu da vardir. fakat mesut'un babasi gururu zedelendigi icin buna karsi cikar ve mesut alman milli takimi'nin yolunu tutar.

"nereden biliyosun lan bunlari? atma!" diyenler olursa, köln'de yasiyorum ve üstte degindigim olayi adini burada yazamayacagim, fakat herkesin tanidigi bir sahistan duydum. kaynak fazlasiyla saglam, merak etmeyin...