bugün

leeds united

galatasarayla benzer özellikleri olan takımdır. mesela iki takım da 90'ların sonu ve 2000'lerin başında avrupayı sallamıştır. aynı zamanlarda müthiş kadrolar kurmuş ama 2001-2002'den sonra iki kulüp de maddi olarak sıçıp sıvamıştır. çünkü çok kötü yönetilmişlerdir. hatta leeds daha da ileri giderek stadlarını satma noktasına (sattılar mı bilemiyorum) gelmiştir.

kendileri 2000'de galatasarayla oynamış 0-2 ve 2-2'lik skorlarla elenmiştir. ertesi sene (yaklaşık 6 ay sonra) cl'ye çıkmış. cl'de galatasaray çeyrek final, leeds de yarı final oynamış yani yardırmışlardır. hatta aynı sene cl guruplarında beşiktaşı (aynı zamanda beşiktaş barcelona'yı 3-0 yenmiştir bu maçtan önce cl. gurubunda) 6-0 yenmiştir elland road'da.

galatasaray leeds'e göre daha az zararla atlatmıştır aslında yaşanan bu çöküş zamanlarını. arada şampiyonluklar görmüştür kötü zamanlarına göre.
bir başka benzerlikte son yıllardaki gidişattır. 2 yıldır iki kulüpte de güzel şeyler olmaktadır. leeds üst liglere tırmanmakta, galatasaray da iyi bir kadro kurma çabaları içerisinde güzel projelerle (ki bu projeler galatasaray'a müthiş bir maddi gelir kazandıracaktır. ayrıca stadı da unutmamak lazım) gelmektedir. son iki yıldır uefa'daki performansı da fena değildir. zaten geçen sene de uefa-süper kupa şampiyonuna son dakika'daki hakem faciasıyla elenmiştir.

o zamanların hızlı, asi ve yardıran çocuğu kewell'ın şu anda takımımızda olgun, karizmatik ve saygıdeğer bir şekilde bulunması da çok ironiktir.

bu arada ileride iki takımın da güçlü bir şekilde karşılaşması çok ilginç bir fantazi olurdu. kim bilir belki de gerçekleşir bu eşleşme. zaten kendileri de bu eşleşmeyi intikam için istiyorlarmış.
fm'de ezeli rakiplerin ilk srasında gösterilmek de garip bir duygu oluşturdu bende.