bugün

sadece paranoyaklar hayatta kalir

ancak bir gökdelen amerikalısı söyler, diğer blue-collar amerikalılar da inanır buna. yüksek yüksek kule ormanlarının vahşi gorillerinin yaşamını anlatır en fazla.

"survive" kelimesinin karşılığı dilimize belgesel çevirileriyle girdi. "hayatta kalma"nın karşılığı yoktu bizim sosyal hayatımızda. "yaşayakalmak" sözcüğü de emperyalist baskılar karşısındaki milletlerin durumunu açıklamak için alev alatlı'nın zorladığı-türettiği bir kelime oldu.

başkalarını çiğneyerek yükseğe çıkanların, her an çiğnenmekten korkarak arkalarına bakmaları çok normal. böyle bir yaşama da ancak "hayatta kalmak" denebilir... nerde kaldı yaşamak?