bugün

17 ağustos 1999 marmara depremi

Ağustos Depremleri

ilk defa canımı acıttı üzerinden geçmeye bıkmadığım yaralar
ve ilk defa yara bandı istediler benden veremeyecek kadar şuursuzken.
ilk defa avizeye uzanamadı ellerim
ve ilk defa bu kadar sağır,bu kadar kör oldum
ve ikinci kez çocuk oldu gözlerim.
pencereden gördüklerim miydi gerçekler_?
yoksa hayalperestliğimin kırıntıları mı_?
kırıntılarla ağlayan bir serçe..

ya da seksek oynarken dengesini kaybeden bir çocuk..
ya da sekseklerin bileklerimi tekrar tekrar çizmesi..

ya da bir elma şekeri beni ağlatan
çocukluğuma dönmek bu kadar kolay olmamalı
doğru ya bugün senin doğumgünün
ve her nisanda ölüp ağustosta diriliyorum ben
birbirimizi tamamlıyoruz
sen geldin ben gittim
sen gittin..ben, devam ettim...

bu kadar çabuk sarsmamalı beni ağustos depremleri
başımı döndüremez o depremler,sıcaklar,leş kokuları

düşünsene senin bedeninin kokusuydu..
ağustosta bana maske taktıran.

pantolonla açıklamıştı psikologlar çadırkentlerde
ve yama yapmayı öğren demişlerdi
öğrenemedim be dost !
mukaddesin buzları bile bu kadar şişirmedi boğazarımı
o şimdi sözlü..

bugün senin doğumgünün ve elma şekeri vermek isterdim sana
pencereden gördüklerim gayet kırmızı
çocuklar başına toplanmış şeker derdinde
ve tek bir sorunları var .. elma şekerleri

bizde böleydik..

hava kararmaya başladı
sokak lambaları eskisi gibi değil
onlar bile değişmiş
bende değiştim
bak bu gözler benim değil
karanlıkta küçülüyo gözbebeklerim

ve büyüyor çocukların gözbebekleri
dağıldı çocuklar anneleri çağırıyor

ve ben şimdi annemden çok senin
beni çağırmanı istiyorum
kanatlarımı açtım mezarına geliyorum
bir ağustos daha bekleyemem
bir leş kokusu daha bitirir beni
hadi al canımı Allahım al artık
hadi al

doğum günün kutlu olsun..