bugün

bugün yediğin hurmalar yarın götünü tırmalar

yaptıgımız yanlışların karşıtıdır.nasıl desem bilmemki efendim söyle baslayayim söze; bir eniştemiz vardi, çok ama çok menfaat düşkünü her gittiği yerde cıkar arar her yaaptığı iste kendi karini düşünür her konuştugu kişinin maddiyatina bakardi, dostluğunu da zenginlerle alişverişini de yine zenginlerle yapardi.
efendim şimdi bu eniştemiz kızını köyün en zengin adamının ogluna yamadi afedersiniz,e tabi keyiften dört köşe ogluna da köyün en zengin ailesinin kızını da alınca keyfine diyecek yok. allahin işine bakın ki işleri tasarladığı gibi degil de tersine dönünce zengin olan fakir fakir olan zenginleşmeye başlayınca, bizim enişte bey yavaş yavaş selam vermedigi zenginleşen kimselere yaklaşmaya yön tuttu.
bu arada sari öküzüde vefat etti alaca inegide derken elde bir şey kalmadi. hal böyle olunca fakir olupta bir zamanlar saymadığı ne kızını verdigi nede ogluna layik gördügü, köylüsüne yanaşmaya başladıkca köylüsü; hayirdir birader senin pek bizlere eyvallahın olmazdi diyorlar.
eniştemiz se! aman efendim olurmu hiç , ayni köyün insani değilmiyiz deme triplerine giriyor. ya sormayin bizim kızın kayın pederi pekte cimriymiş zengin dedik herif cimrilikten çayi şekersiz iciyor.* gelinin se daha bir bardak çayi nasip degil içmeye, tam o sırada komsulardan birisi; ee komşucum ne oldum deme ne olacağim de. bak dünkü yedigin hurmalar bugün seni tirmalar.