bugün

mehmet ali aybar

1962 ile 1969 yıllarında Türkiye işçi Partisi başkanlığı yapmış sosyalistlerdendir. Oldukça idealist olduğunu söylemek herhalde zor olmaz. Onun bu yönü ne etliye ne sütlüye, bıyık sakal ikilmelerine götürür.
idelojik yöntem açısından MDD'cilerden, Yön devrimci teşkilatından ve Sovyetik komünizmden ayırmıştır kendini.

Şöyle ki aşamalı devrimi kabul etmez, ve devrimin motor gücü açısından proleteryadan başka bir şey görmez. 1965 ile birlikte Türkiye'ye has özelliklerden ötürü köylülere de eğilim gösterir ama ana unsur gene emekçiler değil, işçiler olmuştur.

Onu farklı kılan unsur asla tepeden inme yöntemleri kabul etmemesidir. Bu manada 27 mayıs'a karşı olduğu görünümü verebilir ama getirdiği anayasa açısından onu bir ilerleme olarak görse de desteklemez. Özellikle DP'nin bir uzvu olan Adalet partisinin yeniden başa gelmesi tepeden inme yöntemlerle gelebilecek bir başarıya inanmayışının bir kanıtını oluşturur. Dolayısıyla onun bu görüşü mecliste sürdürülecek bir mücadelenın esas kılınmasına götürür ki 1965 sonrasında ihtilalci gençliğin TiP'ten kaymasına ve Milli Demokratik Devrim saflarına katılmasına nden olur.

Salt bir eylem adamı değil aynı zamanda bir teorisyendir. Hürriyetçi, güler yüzlü sosyalizm kavramının sahibidir. Her ne kadar bu kavramın ideolojik tabanı çok öncesinden Aybar'da olsa da dönemin komünizm korkusu karşısına sürdüğü bir savaşçıdır bu kavram. Aynı zamanda marksizmin savunduğu alt yapı-üst yapı belirlenimcilğine karşı ir duruştur. Çünkü, tıpkı Althusser'in de bahsettiği gibi şartlar gereği üst yapının alt yapıyı belirlemesi de ona göre olasıdır. Hürriyetçi Sosyalizm kavramı diğer TiP yöneticeleri tarafından tefe konmasına sebep olur. Aynı zaman AYbar bu kavramın zıttını göstererek hürriyetçi olmayan sosyalizm olur Sovyetizmi koyar.

ilk meclis konuşmasında ABD'nin üslerinden "35 milyon metrekarelik toprağımız işgal altındadır" diye dem vuruşu hatırlanısı olaylardandır. Aynı zamanda Vietnam Savaşı'ndan Bertrand Russel tarafından kururlucak mahkemeye çağrılması onun evrensel bazdaki önemini de gösterir ki bu mahkemede J. P Sartre da vardır. Kendisi devletler hukuku konusunda uzman doçenttir.