bugün

raki sisesinin dibinden gorunenler

daha fazla içemeyeceğini farketmek beynini bazı kıvrımlarında "tuvalete yetişebilirmiyim?" gibisinden hız=yol/zaman hesapları yapmaktır. arkaplanda çalması muhtemel musalla taşı, ey zahit şaraba eyle ihtiram, ah, gibisinden i.v. parçalar görüş açısını zorlar bazen. hani rakı şişesinin dibine bakmak da bir bakıma rakıdan ayarı almak olabilir ama nasibini almak için sızana kadar içip görmeye devam etmektir. bunu okuyup anlamak için mutlaka o eylem yapılmalı son damlalar şerbet gibi gelmelidir bünyeye. ferahlatmalıdır.

bazense dışardan görünenler hiç de iç açıcı değildir. ortamın kasveti, sigara dumanı olması ambiyansın oluşması için güzel olabilir fakat çarpar insanı. yani sarhoş olmakla çarpılmak arasındaki ince çizgiyi bilmeyen okuyucular sözüm size; rakı şişesinin dibinden gördüğünüz eski sevgilinizin numarası değildir, onun özlediğiniz kokusu, özlemi hiç değildir. rakıyı efkar dağıtmak için içeceksen bunları unutmak için içtiğini unutmaman gerekir. bu yüzden dostane uyarı: rakı bazı bünyeler için sağlığa zaralıdır.

dahası rakı şişesi bir yerde serum şişesine benzer. yavaş yavaş alırken, bira veye viski gibi dibini hemen görüp heyecanını kaybetmemen gerekir. dibini görmekteki gaye budur. yavaş sakin derinden... o zaman işte yapılan iş güzel olur damakta tad bırakır. bir bakıma yaşam destek ünitesisidir, yetmediği zaman hemşire çağırmak ve serum şişesi değiştirmektir. hemşire demişken cinsiyete göre de değişir rakı şişesinin dibini görmek. bir hatun için rakı şişesinin dibini görmek ancak 20 cc veya promosyonlu şişelerde mümkündür; mümkündür ama güzeldir. rakı içen her kadın güzeldir. vay be demek burdan bakınca da öyle gözüküyor baba...

bazen de insan, rakı şişesinin dibine baktıkça felsefelere dalar. ilk kadeh aklına gelir daha hiç bir şey yokken çocuk gibidir. hayatı özetler sanki bu alkol alma töreni. üçüncü dubleden sonra artık delikanlı, hafiften güzel olmuştur. dört-beş arası kişiden kişiye değişmekte olup insanın artık sınıra yaklaştığını çakırkeyfliğin 50'li yaşlara dayandığını söyler. ha devam edersen hastalıklar başgösterir bir çok organın yetmemeye başlar.beynin miden, karaciğerin kısa sürelide olsa ex olmuştur. yaş kemali geçmiştir artık. dört kolluyla eve gitmek üzeresindir. hani rakı şişesinin dibinde göreceğini zannettiğin parlak şeffaflık var ya; işte o kefeni dikmeden önceki götüne soktukları pamuktur. amaç değildir rakı şişesinin dibini görmek araçtır, ilaçtır. doz aşımı alınmamalı bakmakla görmek arasındaki farkı anlamaktır. damlalarda yüzmek gibisi yoktur.

ama etkili bir kas gevşetici olan rakı* 35'liği tek başına devirmiş birine pek koymaz dibini hala görür ebesini görmeden önce. 70'lik ise iş görme boyutunu bırak evrenin sınırsız dünyalarına açılır, yattığınız anda yatağınıza uzaya fırlarsınız...dikey konumda sabit frekansta döner sonra tuvalete koşarak gidersiniz. son damlada tövbe etmektir bir bakıma. sadece görmek değil hissetmektir.