bugün
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi10
- sevgiliyle uyumak12
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen9
- kur an çevirisi yapmanın haram olması21
- sözlüğün en iyi yazarı olmak12
- mert hakan yandaş19
- abberrline9
- mauro icardi22
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray17
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi27
- hadise'nin külotla marş söylemesi11
- online 28 yazar şu an ne yapıyor22
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması20
- müslümanların anadili arapçadır10
- icardi190511
- astrolog meral güven20
- galatasaray ın verilmeyen penaltısı9
- dilan dere ile evlenmek10
- hamas9
- para bok huzur yok10
- albay kemal11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi10
- galatasaray'ın hakemleri kutlamalara çağırması11
- neden yazarlık yapıyorsunuz23
- true karı mı9
- satrançta oyuna beyazın başlaması8
- 195 lik erkek olarak 150 lik kızla çıkmak12
- fenerbahçe14
- emre belözoğlu14
- galatasaray19
- ismail kartal11
- ergin ataman13
- pornhub com10
- fenevin üzerindeki trabzonspor laneti8
- fenerbahçe taraftarı12
- evlenmelik sözlük erkekleri27
- beşiktaşın en kötü sezonunda bile kupa alması9
- ikizler burcu erkeği10
- karşı cinste çekici gelen özellikler10
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz12
- aslolan fenerbahcedirin anlık suratı10
- nihavend longa8
- sokak hayvanları uyutulacak8
- 26 mayıs 2024 konyaspor galatasaray maçı10
- mika raun'un gelinlik giymesi12
- istanbul'a taşınmak isteyenler için tavsiyeler14
- true bekarsa ispatlasın13
- sözlükteki en sapık 10 yazar16
- fettullah gülen'in ölmesi22
- ölen arkadaşın karısının seksi olması9
Bir sürü basın ve yayın hokkabazının öve öve göklere çıkardığı merhum Ecevit'in malum partisi var ya... Önümüzdeki seçimleri kazanabilir!
Evet, ciddi ciddi kendini bir siyasi partinin genel başkanı sanan Sayın Zeki Sezer başbakan olabilir... Aslında Sayın Rahşan Ecevit'i de cumhurbaşkanı yapsa ne güzel olurdu...
Belki bir çeşit koalisyon da kurulabilir: Sayın Sinan Aygün ticaret bakanı, Sayın Devlet Bahçeli milli savunma bakanı, Sayın Doğu Perinçek içişleri bakanı... Sayın Turgut Özakman milli eğitim bakanı, Sayın Yalçın Küçük kültür bakanı... Sayın Mümtaz Soysal da Avrupa Birliği'yle ilişkilerden sorumlu devlet bakanı...
Vallahi abartmıyoruz, çünkü burası Türkiye.
Merhum Ecevit altı ay önce beyin kanaması geçirip komaya girdiğinde, DSP'nin oy oranında artış gözlenmişti. Aklı fikri yerindeyken Ecevit'e oy vermeyi düşünmeyenler, 'kafası gittiği zaman' onun beynine daha çok güvenir olmuşlardı.
Biz de 'bu hesaba göre Ecevit'e emr-i Hak vaki olursa DSP iktidara yürür' demiştik...
Gün bugündür arkadaşlar!
Gıcık kaptığınız köşe yazarlarına küfür mektupları yazmayı geçici bir süre için rafa kaldırıp seçim çalışmalarınızı yoğunlaştırınız.
Gerçi Sayın Ecevit'in Türkiye'yi kurtaracak birçok projesi şimdiden hayata geçmiş bulunuyor ama... Örneğin istanbul koskocaman bir 'köykent' olmamış mıdır?
Zarar yok, siz gene de ilk icraat olarak on yedi aylık bebeğe tecavüz eden 'sayın sapığı' affetmek üzere kolları sıvayınız.
Gerçi mavi renk 'out', bu yılın modası giysilerde siyah, ev dekorasyonunda yeşil ve turuncu tonları ama...
Gülmeyiniz ya da kızmayınız, önünüzde ciddi bir iktidar şansı var.
Çünkü bu ülke akıl dışı bir ülkedir.
Türkiye'nin gelmiş geçmiş en kötü politikacılarından Sayın Erdal inönü'yü 'bir siyaset dehası' diye pazarlayan gazeteciler, Türkiye'yi ne zaman iktidara gelse batırmış adamın partisine mi destek olmayacaklar yani?
Bakarsınız bu sefer de Rodos'a falan çıkarsınız canım... Akdeniz'de ada mı yok çıkacak?
Belki elinize Türkiye'ye yeni bir ambargo koydurmak, birilerine sağı ve solu ölümüne birbirine düşürttürmek, ekonomik kriz çıkarmak, yokluklar ve kuyruklar yaratmak, darbelere çanak tutmak gibi yeni yeni fırsatlar da geçer... Ermeni ve Kürt terörünün yeniden alevlenmesine de yol açar, Türkiye'nin başını bu kez 1974 yılından başlayarak otuz iki sene değil de 2007 yılından başlayarak 2039'a kadar belaya sokarsınız...
Gülmeyin, bu halk, kamuoyu araştırmalarında 'televizyonda en çok belgesel seyretmek istediğini belirtip' sonra da gecekondu eğlencelerine dalan ve kanalları iki seksen yatıran bir halktır.
Bu halk, oyunu bir partiye değil, beleş Ebru Gündeş ve Hande Yener konserine verip karşılığında pilav üstü döner almış bir halktır yahu...
Bu halk, Kıbrıs'ta en durulmayacak zaman ve yerde durup, en yürünmeyecek zaman ve yerde yürümüş merhum Ecevit'in anısına mı oy vermeyecek? En gidilmeyecek zamanlarda erken seçime gidip en gidilecek zamanlarda direnmiş Ecevit'in mirasını mı reddedecek?
Fakat gene merhum Ecevit gibi 'Yugoslavya modeli' aramayın ha, öyle bir ülke yok artık. Bir de bakıyorsun, bölünüvermiş.
Son zamanlarda çok fazla rahata alıştık, gevşedik; 1979 yılının, 2001 yılının rezilliklerini özledik. Sigara bulamamak, mazot ve benzin bulamamak, ampul bulamamak, kahve bulamamak, evlerimizde ve işyerlerimizde tir tir titremek istiyoruz. Aylık gelirimizin bir gece içinde yarıya inivermesinin keyfini çıkarmak, akşam bankaya yatırdığımız on bin liranın sabah kalkınca beş bin lira olduğunu görmek istiyoruz.
Haydi akgünlereee, günlereee... Yarınlar biziiim... Dağlara taşlara... *
kaynak: http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=57800,10,2
Evet, ciddi ciddi kendini bir siyasi partinin genel başkanı sanan Sayın Zeki Sezer başbakan olabilir... Aslında Sayın Rahşan Ecevit'i de cumhurbaşkanı yapsa ne güzel olurdu...
Belki bir çeşit koalisyon da kurulabilir: Sayın Sinan Aygün ticaret bakanı, Sayın Devlet Bahçeli milli savunma bakanı, Sayın Doğu Perinçek içişleri bakanı... Sayın Turgut Özakman milli eğitim bakanı, Sayın Yalçın Küçük kültür bakanı... Sayın Mümtaz Soysal da Avrupa Birliği'yle ilişkilerden sorumlu devlet bakanı...
Vallahi abartmıyoruz, çünkü burası Türkiye.
Merhum Ecevit altı ay önce beyin kanaması geçirip komaya girdiğinde, DSP'nin oy oranında artış gözlenmişti. Aklı fikri yerindeyken Ecevit'e oy vermeyi düşünmeyenler, 'kafası gittiği zaman' onun beynine daha çok güvenir olmuşlardı.
Biz de 'bu hesaba göre Ecevit'e emr-i Hak vaki olursa DSP iktidara yürür' demiştik...
Gün bugündür arkadaşlar!
Gıcık kaptığınız köşe yazarlarına küfür mektupları yazmayı geçici bir süre için rafa kaldırıp seçim çalışmalarınızı yoğunlaştırınız.
Gerçi Sayın Ecevit'in Türkiye'yi kurtaracak birçok projesi şimdiden hayata geçmiş bulunuyor ama... Örneğin istanbul koskocaman bir 'köykent' olmamış mıdır?
Zarar yok, siz gene de ilk icraat olarak on yedi aylık bebeğe tecavüz eden 'sayın sapığı' affetmek üzere kolları sıvayınız.
Gerçi mavi renk 'out', bu yılın modası giysilerde siyah, ev dekorasyonunda yeşil ve turuncu tonları ama...
Gülmeyiniz ya da kızmayınız, önünüzde ciddi bir iktidar şansı var.
Çünkü bu ülke akıl dışı bir ülkedir.
Türkiye'nin gelmiş geçmiş en kötü politikacılarından Sayın Erdal inönü'yü 'bir siyaset dehası' diye pazarlayan gazeteciler, Türkiye'yi ne zaman iktidara gelse batırmış adamın partisine mi destek olmayacaklar yani?
Bakarsınız bu sefer de Rodos'a falan çıkarsınız canım... Akdeniz'de ada mı yok çıkacak?
Belki elinize Türkiye'ye yeni bir ambargo koydurmak, birilerine sağı ve solu ölümüne birbirine düşürttürmek, ekonomik kriz çıkarmak, yokluklar ve kuyruklar yaratmak, darbelere çanak tutmak gibi yeni yeni fırsatlar da geçer... Ermeni ve Kürt terörünün yeniden alevlenmesine de yol açar, Türkiye'nin başını bu kez 1974 yılından başlayarak otuz iki sene değil de 2007 yılından başlayarak 2039'a kadar belaya sokarsınız...
Gülmeyin, bu halk, kamuoyu araştırmalarında 'televizyonda en çok belgesel seyretmek istediğini belirtip' sonra da gecekondu eğlencelerine dalan ve kanalları iki seksen yatıran bir halktır.
Bu halk, oyunu bir partiye değil, beleş Ebru Gündeş ve Hande Yener konserine verip karşılığında pilav üstü döner almış bir halktır yahu...
Bu halk, Kıbrıs'ta en durulmayacak zaman ve yerde durup, en yürünmeyecek zaman ve yerde yürümüş merhum Ecevit'in anısına mı oy vermeyecek? En gidilmeyecek zamanlarda erken seçime gidip en gidilecek zamanlarda direnmiş Ecevit'in mirasını mı reddedecek?
Fakat gene merhum Ecevit gibi 'Yugoslavya modeli' aramayın ha, öyle bir ülke yok artık. Bir de bakıyorsun, bölünüvermiş.
Son zamanlarda çok fazla rahata alıştık, gevşedik; 1979 yılının, 2001 yılının rezilliklerini özledik. Sigara bulamamak, mazot ve benzin bulamamak, ampul bulamamak, kahve bulamamak, evlerimizde ve işyerlerimizde tir tir titremek istiyoruz. Aylık gelirimizin bir gece içinde yarıya inivermesinin keyfini çıkarmak, akşam bankaya yatırdığımız on bin liranın sabah kalkınca beş bin lira olduğunu görmek istiyoruz.
Haydi akgünlereee, günlereee... Yarınlar biziiim... Dağlara taşlara... *
kaynak: http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=57800,10,2
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar