bugün

ne mutlu türküm diyene

ilk cumhurbaşkanı m.kemal'in, onuncu yıl nutkunun sonunda kullandığı ünlü özdeyişidir. bu özdeyiş zamanı için çok ilericidir. çünkü dönemin faşizan atmosferine rağmen; doğuştan gelen ve değiştirilemeyen "objektif kimlik"e değil, kişinin iradesine bağlı olan "sübjektif kimliğe" vurgu yapmıştur. velev ki faşizan bir özdeyiş olsaydı bu özdeyiş "ne mutlu türküm diyene" değil ne mutlu türk olana/doğana" olurdu.

lakin buna prof. baskın oran(yukarıdakini der savunmakla beraber) buna şunu ekliyor. "bu özdeyiş, türk terimi, etnik kökene ciddi bir vurgu yaptığı ve kan temelli yöntemi çağrıştırdığı için, 21. y.y.nin çok gerisinde kalmıştır. bu özdeyişin birleştirici olabilmesi için "ne mutlu türkiyeliyim diyene" olması gerekirdi."