bugün

ölümü düşünmek

bazen ne kadar ciddiye alıyoruz kendimizi şu yeryüzünde. Epi topu altı milyar insan neslinden sadece biriyiz. Bu ara geçirdiğim ameliyattan dolayı mıdır nedir, düşünür oldum ölümü sık sık. Yazar oldum oraya buraya ölümle ilgili düşündüklerimi.

Şu andaki gibi değil de, tam da hayal ettiğim bir hayatı yaşadım. Mesela Che gibi devrim yaptım ülkemde. Eser bırakacağım ya, insanız öyle istiyoruz ya. Ülkemde özgürlüğün adı oldum. Yahut çok iyi bir yazardım. Öyle güzel bir kitap yazdım ki, akşam yatmadan önce bir kişi benim romanımı okudu: "Vay be, ne yazmış ama" dedi, ışığını kapattı, o kitabın kapağında benim ismim yazıyordu.

Eh diyelim enstrumanlara küçüklüğümden beri yetenekliyim, herhangi bir senfoni orkestrasında çalmadım ne yazık. Şimdi benim konserim varmış bu akşam. Bir bestemi senfoniyle çalmışız, herkes beni ayakta alkışlamış, arabalarına binip evlerine gitmişler.

Bir oğlum olmuş. Güney. SEvdiğim adam yanımda olmuş yıllarca. KOcamın da tıpkısıymış, Güney' i büyütürken kocamın şahit olamadığım çocukluğunu tekrar yaşamışım, tekrar tanık olmuşum sanki anılarına diyelim. Ölüyormuşum ben, oğlumla sevgilim başucumda benim son nefesime kadar beklemişler. O gün gömmüşler beni toprağa.

Hayır arkadaş hayır. Şu anda ben ölüyor olsaydım, hala birileri içmeye gidiyor olurdu. Hala şu masanın üzerindeki kitaplar duruyor oluyordu. Mutfaktaki demlik hala kaynıyor olurdu. Şu fincan hala masanın üzerinde duruyor olurdu. Annem diğer odada hala televizyon izliyor olurdu. Şefimin elinde dosyalar hala birilerine yapması gereken işleri söylüyor olurdu. Sokaktan çocuk sesleri hala geliyor olurdu.

O kadar yalnız başımızayız ki aslında?

o kadar teksin ki.

BÜyütme kendini çocuk.

Dünyayı çalkalasan da, kocanın biriciği olsan da, akademik kariyenin en tepesine çıksan da, sen ölürken derin yalnızlığın da beraberinde olacak.

Büyütme kendini.