bugün

ben bu şiiri sana yazdım

bütün o yalnız gecelerde, bütün o banka kuyruklarında, her yudum suda, insanlara her bakışında, her nefeste, bütün o kendine söylediğin yalanlar da santim santim ölürsün.
ve adına da hayat dersin.
ben her gün kendime gün gelecek her şeyin çok daha güzel olacağı yalanını söylüyorum.
her gün ama her gün ölüyorum aslında
ne yapıyorum?
kimim ben?
nerde nasıl yaşıyorum?
diye defalarca soruyorum kendime ve hep aynı cevabı alıyorum.
içi boş, ruhu yalanla dolu kocaman bir dünya da her gün aşk denilen yalanla kendimi avutuyor her nefeste, her sigaranın sonunda ölümü bekliyorum.
biliyorum
ölüm sebebim aşk olacak.
ve bir gün yaşamaktan vazgeçeceğim bütün o yalanları.
ben sadece tek gerçeği;
aşkı yaşayacağım, bana tekrar geldiğinde
bazılarının intiharı on saniye sürer...
benimki seneler sürdü...
hala da bitmedi.
her gün şiddetini arttırarak benden daha çok şey koparıp götürerek devam ediyor
bir an önce geri gel
aşkın yalan olmadığını göster
bir an önce geri gel
ve her gün ölen beni
kurtar!!!

ve bil ki
eğer bir gün ölürsem
beni soğuk bir istanbul sabahında
istanbul da bir çam ağacının altına
istanbul da; benim için aşkın başlayıp bittiği yere
gömecekler
arkamdan ne ağlanacak, ne yas tutulacak
kurtuluşu oldu diyecekler
artık özgür diyecekler
beni soğuk bir istanbul sabahında
en sevdiğim şehirlerden birine
benim için güneşin son kez battığı yere
istanbula
en kuytu en bilinmez yere gömecekler
özleyeceğim tek şey;
sen ve kokun olacak!
şimdi olduğu gibi