bugün

messengers 2 the scarecrow

ilk filmen pek bir alakasını kuramadığım devam filmidir. germeyi başarmıştır. en azından ben gerildim filmi izlerken ama filmin sonu boktan olmuş bence. daha iyi yapılabilirdi.

----- spoiler -----

filmdeki en boktan şeyler aile içi tartışmaların geniş yer kaplaması, filmdeki gizemlerin kendini belli etmesi, ilk filmdeki kristen stewart ablamızın bu filmde bulunmaması ve tabiiki filmin sonundaki komik korkuluk gösterisi diyebilirim. bunları tek tek söyleyecek olursak aile içi tartışmaların korku filmi içersinde ne işi var? daha doğrusu bu kadar fazla yer verilmesi gereklimiydi? hiç sanmıyorum. gizemlerin kendini beli etmesi derken mesela jhon'un komşusu olan adamın ve kevaşe karısının hayal ürünü olduklarını ya da bunların altından bir dümen olduğunu tahmin etmek için film uzmanı ya da kehanet sıçmaya gerek yok. kristen stewart ablamız gerçekten de bir filmde olmazsa olmaz olan aktristlerden. onun olmaması da filmin bir diğer eksisi. bütün bu saydıklarımın çok daha fazla kötüsü ise filmin sonundaydı. zaten filmin sonuna kadar herşeye rağmen gerildim. ama o korkuluğun çizgi filmden fırlamış gibi hareket ettiini gördüğüm ilk anda film benim için bitti zaten. üstüne korkuluğun saçını (ki bu saman oluyor) yolarak öldürmeleri bana "acaba kendi yaptıkları filmle mi dalga geçiyorlar?" dedirtti. filmin sonlarında bir türlü kocasına (jhon - norman reedus) inanmayan (mary - heather stephens) karısı da sinir bozucuydu.

filmde hiç mi iyi bir şey yoktu derseniz tabbiiki vardı. mesela darcy fowers vardı. kendisi korku filminden bağımsız olarak, daha doğrusu porno film setine gidecekten setleri karıştırıp gelmiş gibi vücuduyla arz-ı endam etmekte. onu dışında başrolde olan norman reedus iyi bir performans çıkarmakta. zaten filmin gerilimini veren en önemli unsur da o adam zaten. oğluna da hayran kaldım yalnız. çocuk korkuluğu gördüğü an "bunu at" dedi. çocukta bir kahinlik mayası var bence! gerçi babası kendisini dinlemedi ve sonucu pek de iyi olmadı.

----- spoiler -----

vallaha ben ilk filmle bu film arasında pek de bir bağlantı kuramadım nedense. belki de ilk filmi çok iyi hatırlayamadığımdan (en çok hatırladığım şey kristen stewartdı zaten) kaynaklanıyordur. neyse efendim boş vaktiniz varsa izleyin derim.

(bkz: The Messengers)