bugün

kürtlerde aile planlaması

Aile planlaması yoktur demek ne kadar yanlış ise vardır demek o kadar da yanlıştır. ne kadar çok çocuk o kadar güç demektir. hatta tarihe bakarak bu durumun mondros mütarekisnden geldiği de görülebilir.ne diyordu o madde : herkes çoğunlıkta olduğu bölgede egemenlik sağlayacak peki o zaman çoğunlukları neydi Atatürkün bir gazeteciye verdiği cevap bunu gösterir kürtlere sınır çizsek vandan ankara balıkesire kadar çizilecek sınır söz konusudur,kısaca ülke bölünür.gazi bölünme riskini o günden sezmiş, e şimdi bakyoruz gerçektende öle isanbul ve diğer büyük kentlere yapılan göçlerin ardından ülkenin geneleine yayılmış ve türk milleti içinde eskiden beri var olan kürtlerin nufusu aile planlamasına iyimser bakmadıkları ve uygulamadıklar için daha da artmıştır.aile planlamasından öte çoğunda nufus ile nufuz anlayışı planlaması vardır.çağın gereklerine uyup tahsil yapmış yada cahil olmadan ve aslını inkar etmeden aile planlamasına uyan kürtler istisnadır yada ekonomik sıkıntyı göz önünde bulundurup iki üç çocuktan öteye gitmeyen ailelerde vardır.genelde türk, arap yada kürt ailelerini aile planlamasına iten ya ekonomik sıkıntı yada çağın gereklerine uyan kafa yapısıdır ikisi bir anda olunca çoğu aile zaten halinden şikayetçi değildir.nufuzla nufuz anlayışının kürtlerde yatkın olması emparyalist güçlerin bu bölgedeki çıkarları içinde rant sağlamaktadır ve belli bir kesmin bu çıkarlara razı olması daha da rahatsız edici bir durum olup aile planlamasından öte düşünce planlaması gerektiğini kanıtlar. çocuk yapıp sokağa bırakmak çoğu ailenin bu çocuklarının geleceğini düşünmeyip olası bir eylemde ön saflarda görmek anne baba planlamasına gerek mi vardıda biz mi yapmadık sorgusunuda getirir.