bugün

kitap okumamanın eksiklik sayılması

bazı alanlarda gerçekten eksiklik yaratmasındandır.

"kendini geliştirmek" kavramını nasıl tanımladığınıza, tanımınızın içerdiği alanlara bağlı olarak kitap okumak önemli ya da önemsiz hale gelebilir. kendinizi iyi bir futbolcu olarak geliştirmek istiyorsanız kitabın size birincil bir faydası yoktur, ya da elinizdeki sermayeyi en efektif biçimde nasıl kullanacağınızı kitap okumadan içinde bulunduğunuz ekonomik ortamı değerlendirerek de becerebilirsiniz. fakat amacınız herhangi bir konuda sistematik düşünme becerisi edinmekse kitap okumak zorundasınız. belirli bir konuda sistematik olarak düşünebilmek, yani bir konuyu mümkün olan bütün sebep ve sonuçlarıyla ele almak ve bunu dili en etkili biçimde kullanarak aynı zamanda anlaşılabilir ve insana nüfuz eden bir biçimde aktarmayı başarabilmek için, bu düşünme biçimini gözlemlemek ve içselleştirmek durumundasınız. dili kullanma becerisi sözel anlamda doğuştan getirilen bir yetenektir fakat doğuştan getirilen bütün potansiyellerin geliştirilmesi için yaşamda uygulanması gerekir. konuşmak dilinizi geliştirebilir ama konuştuklarınızın içeriğini geliştiremez. karşınızda kitap gibi konuşan insanlar olmadığı müddetçe konuşma beceriniz sahip olduğunuz 1000 kelimelik gündelik konuşma dili dağarcığınızı etkin biçimde kullanabilmekten öteye gidemez. çok kitap okuyan birisi konuştuğu meseleyi hikayeleştirme becerisi kazanır ve her ortamda daha dinlenebilir olur, ki dinlenebilir olmak politikacılık, akademisyenlik, talkshow'culuk, psikologluk ya da ortamın en çekici elemanı olmacılık gibi alanlarda kişi için en değerli gelişim olacaktır. kitap okumak size iyi bir yazar, iyi bir senarist iyi bir filozof ya da iyi bir herhangi bir şey olmayı tek başına öğretemez, ama iyi bir yazarın ya da iyi bir filozofun nasıl bir düşünme sürecinden geçtiğini öğretebilir ki iyi bir yazar ya da kuram sahibi bir filozof olmak isteyen birisi için bu kişilerin düşünme şeklinden habersiz olmak bir eksikliktir.

hepsi bir yana kitap okumak büyülü bir aktivitedir. kağıt parçasının üstündeki mürekkep lekeleri kafanda düşünceler, karakterler, olaylar, çelişkiler yaratır. sembollerin yani harflerin beyninde gerçek olaylar kadar iz bırakabildiğini görmek ve bu izlerin sende yarattığı duyguları orada bahsedilen karakterler kadar hissetmek yalnızca insanın yaşayabileceği bir deneyimdir ve kitap okumayan kişi en önemlisi bunu deneyimlememiş bir insan olduğu için bu, yaşanmış olması gereken güzel bir deneyimin yaşanmaması, yani eksiklik olarak değerlendirilecektir. ayrıca okunan kitaplar insanlar üzerlerinde konuşacakları-tartışacakları yeni konular, yeni olaylar, yeni çelişkiler verir. bu tartışmaların içinde bulunamamanın eksikliğini yaşayacaktır kitap okumayan. yine de bunlar eksiklik sayılmaz diye düşünen kişinin kitap okumaması kendisi için eksiklik olsa da insanlık için büyük bir eksiklik değildir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar