bugün
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı12
- icardi190524
- düşün ki o bunu okuyor14
- bülent uygun8
- iğrenç bir his tarif et31
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek41
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- bi derdim var9
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- anın görüntüsü8
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat8
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- sözlük kızlarının saç rengi17
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- budweiser11
- en yaşlı özelliğiniz25
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi20
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi12
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek8
- yazarların ruh hali9
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak9
bu aralar düşünce tarzı oldukça ilgimi çeken hayvan. bu başlığı okuyacak kadar kedilerle ilgilenenler zaten bilir, her kedinin ayrı bir kişiliği vardır. gerçi köpeklerin, kuşların, hatta balıkların bile ayrı ayrı kişilikleri oluyor. bitkilerde aynı şeyi göremedim ama. iki farklı saksıdaki aynı tür bitkiler birine 'çok güzelsin uleyn', diğerine 'ıyy iğrençsin' türü deneyler yapılmadıkça aynı şekil büyüyorlar.
her neyse, kediden bahsediyordum. çok absürd kişilik yapıları sergileyen kediler gördüm. ete rağbet etmeyip bezelye suyu içeni, kulak memesi fetişi olanı, evde oynayabileceği bilimum ıvır zıvır dururken illa ki priz deliklerine tırnak sokanı, sokakta yakaladığı kuştur faredir türlü ufak hayvanı öldürürken evdeki civcivi ellemeyeni var bunların. (bu bizim kedi oluyor. gördüğü köpeğin üstüne yürüyüp onu kaçıran, birlikte oynarken acıya dayanıp uzaklaşmayacak olsam beni de öldürecek olan bu canavar normal avı olan diğer ev hayvanlarına ses çıkarmıyor. limitlerini denemek için uzanırken civcivi üzerine koydum, şöyle bir kokladıktan sonra yürüyüp gitti.)
bu tür garipliklerin bir kısmını çevredeki insanlardan etkilenmekle açıklayabiliyorum. misal az önce bahsettiğim bezelyeci kedi sahibi yokken birkaç gün bizle kalmıştı. ikinci gün tenceredeki et suyuna sulandığını gördüm. bir parça haşlanmış et önerince de zevkle yedi. muhtemelen zamanında hayvan bu ne acaba diye bezelye suyunu koklarken sahibi 'yavrum benim, bezelye de yermiş' gibi sevgi ifadesi kullandı, kedi de iyi iş yapıyorum herhalde diye düşünerek o suyu içmeye başladı. (bezelye suyu deyip duruyorum, kastettiğim konserve bezelyenin içinde yüzdüğü şey.) veya bizim kedi küçükken bisküvi yerdi. ne zaman ben yiyecek olsam gelip miyavlar, bütün bir bisküviyi mideye indirirdi. fakat bu iştahı masanın üzerinde duran bisküviye göstermezdi, dönüp bakmazdı bile. eşlik ediyordu sanırım. geçenlerde kraker uzattım, kokladıktan sonra başını çevirdi. bir tane kendim yedikten sonra gene verdim, bu sefer nazlıca da olsa yedi.
bir diğer tuhaflık da çok kısa süre içinde bambaşka bir kişiliğe bürünebilmeleri. küçükken standart olarak şirin, oyuncu ve sokulgan oluyorlar. daha sonra belli bir davranış şekli oluyor, 'benim kedi musluktan su içmeyi sever' diyoruz mesela. derken birden bire bu kedi yerleri yalamaktan hoşlandığına karar veriyor, bardaktır şişedir ne bulursa devirip suyu yere dökmeye başlıyor. okşanmaktan hoşlanan hayvan kendisine dokunan bir el hissettiği an ters ters bakıp yattığı yerden kalkmaya başlıyor. henüz 'eskiden ne şirin hayvandı, ne oldu buna' evresi geçmeden bu sefer sokak serserisine dönüşüyor, başına bir şey gelmese barileri yaşatıyor insana.
öyle işte, hiç iletişime geçmeden uzaktan seyretmesi bile zevkli bu yaratıkları.
her neyse, kediden bahsediyordum. çok absürd kişilik yapıları sergileyen kediler gördüm. ete rağbet etmeyip bezelye suyu içeni, kulak memesi fetişi olanı, evde oynayabileceği bilimum ıvır zıvır dururken illa ki priz deliklerine tırnak sokanı, sokakta yakaladığı kuştur faredir türlü ufak hayvanı öldürürken evdeki civcivi ellemeyeni var bunların. (bu bizim kedi oluyor. gördüğü köpeğin üstüne yürüyüp onu kaçıran, birlikte oynarken acıya dayanıp uzaklaşmayacak olsam beni de öldürecek olan bu canavar normal avı olan diğer ev hayvanlarına ses çıkarmıyor. limitlerini denemek için uzanırken civcivi üzerine koydum, şöyle bir kokladıktan sonra yürüyüp gitti.)
bu tür garipliklerin bir kısmını çevredeki insanlardan etkilenmekle açıklayabiliyorum. misal az önce bahsettiğim bezelyeci kedi sahibi yokken birkaç gün bizle kalmıştı. ikinci gün tenceredeki et suyuna sulandığını gördüm. bir parça haşlanmış et önerince de zevkle yedi. muhtemelen zamanında hayvan bu ne acaba diye bezelye suyunu koklarken sahibi 'yavrum benim, bezelye de yermiş' gibi sevgi ifadesi kullandı, kedi de iyi iş yapıyorum herhalde diye düşünerek o suyu içmeye başladı. (bezelye suyu deyip duruyorum, kastettiğim konserve bezelyenin içinde yüzdüğü şey.) veya bizim kedi küçükken bisküvi yerdi. ne zaman ben yiyecek olsam gelip miyavlar, bütün bir bisküviyi mideye indirirdi. fakat bu iştahı masanın üzerinde duran bisküviye göstermezdi, dönüp bakmazdı bile. eşlik ediyordu sanırım. geçenlerde kraker uzattım, kokladıktan sonra başını çevirdi. bir tane kendim yedikten sonra gene verdim, bu sefer nazlıca da olsa yedi.
bir diğer tuhaflık da çok kısa süre içinde bambaşka bir kişiliğe bürünebilmeleri. küçükken standart olarak şirin, oyuncu ve sokulgan oluyorlar. daha sonra belli bir davranış şekli oluyor, 'benim kedi musluktan su içmeyi sever' diyoruz mesela. derken birden bire bu kedi yerleri yalamaktan hoşlandığına karar veriyor, bardaktır şişedir ne bulursa devirip suyu yere dökmeye başlıyor. okşanmaktan hoşlanan hayvan kendisine dokunan bir el hissettiği an ters ters bakıp yattığı yerden kalkmaya başlıyor. henüz 'eskiden ne şirin hayvandı, ne oldu buna' evresi geçmeden bu sefer sokak serserisine dönüşüyor, başına bir şey gelmese barileri yaşatıyor insana.
öyle işte, hiç iletişime geçmeden uzaktan seyretmesi bile zevkli bu yaratıkları.
güncel Önemli Başlıklar